İftar Lokması | Regaib kandil sohbet1 | MÜBAREK ÜÇ AYLAR | ERBAIN-40.GÜN NIYAZI | HZ HÜSEYIN CAN ASI | Muharrem sohbet 28 | Muharrem sohbet 27 | Muharrem sohbet 26 | Muharrem sohbet 25 | Muharrem sohbet 24 |

KATEGORİLER

ANKET

YORUMLANANLAR

 
 
 
DOSD HAYADDIR DOSD NEFESDİR Bİ KELAMDOSD AŞK’DIR DOSD KUDRETULLAHDIR VESSELAM
 
 
KIZILDEDE DİVANI

01/11/2009

 

 

 

AŞK PERESD OLDUK
ÖZ GEÇMİŞİM GELCEĞİM

Ezeli ervahda Ruh idim, geldim,
Ol bu gezegende elbise giydim,
İnsan olub ete kemiğe büründüm,
Daha adı konulmayan bir sabi oldum
Ruhum bedende serpilib gelişti,
Nice demlerde Hakla bilişti,
Aslını bulmak için her dem söyleşti,
Sabilik,gençlik taliblik sürecim oldu
Arz üzerinde nice seyranım oldu,
Nice maddi, manevi sofra sunuldu,
Kulağımıza birçok nutuk okundu,
Şükrenlillah insanı kamile secdemiz oldu
İkrar verib insana olduk hamile,
Mevlanın lütfuyla Şahımla geldim dile,
Habibi hüda ile canlı kabede,
Finefathu sırrıyla kemlat bulduk
Öz geçmişim geleceğim Allah’dır Allah,
Sıfatlanıb görünen Muhammed, Mustafa,
Sahibi kudretllah Ali Haydar Mürteza,
Gerçek Ailemin ismi Ehlibeyd oldu
Memleketim mekanım gönüldür gönül,
La mekan ilinden nutku Hak söylenir,
İnanç ikrar dosdluk ile Hakikat bilinir,
Gayrı yok, ruhumuz Dosd ile huzur buldu
Anam babam,Hak, Muhammed ,Ali,
Burcum Aşk’dır, ilim la mekan ili,
Evrensel söyleşim;Gönüller dili,
Varlığım cümle mevcudatın öz dili oldu
Doğumum Hak’dan,ölümüm Halved,
Seyranım seyrullah; dosd ile ülfed,
Sorma gayrı kimliğimi ey nadan insaf et,
Özüm Hak, varlığım mutlak Dosdla cem oldu
Şimdi Muhammed Nebioğlu söylenirim dillerde,
Kızıl dede sürecim vardır Hak Gönüllerde,
Irkım, mesabim, meşrebim hala merak edenler de,
Hitabullah dan nida. Evvelim Aşk,Ahirim Aşk oldu
Aşk’dan geldik, Aşk olduk, Aşk’la seyirdeyiz,
Aşk lisanı ile Aşk’la niyazlar ederiz,
Ne doğduk, ne öldük, ne geldik, ne gideriz,
Anı daim Hak ile Hak Aşkperest olduk

 

GÖNLÜ KABE YÜZÜ KIBLE

Gadirhumda okunan Hakkın sedası,
Okuyan, ümmetin Muhammed Mustafası,
Varisi kılınan şahıgeda Ali Mürtezası,
Kur’an ile sunulan mevlamız vardır
Cümle doğruluğu tasdik ettiren,
Yirmiüç yılı bir bir dile getiren,
Olana olmayana şahadet ettiren,
Tenezülen sıfatlanan Habibi Hüdamız vardır


Ben kimin mevlası isem, Ali de mevlası,
Bir gömlekten çıkan sultanlar başı,
Yedi iklimde okunacak Şahlar Şahı,
Varisullah Haydarı kerrarımız vardır


İnsan olana dır okunan veda hutbesi,
Vicdanlardan gitmeyecek Resulün sesi,
Her dem nazarı ilahisi, sıcak nefesi,
Yolumuza tek ışık olacak Ehlibeytimiz vardır


Çar yarı güzinimız Ali, Fatıma, Hasan, Hüseyin,
Ehlibeyd’den gayrı yol yoktur ha bunu bileydin,
İnsanlık vicdan kaldıysa Hatice Ana ile Hakkı söyleyin,
Allah’ın duyanlara tevella teberra açık beyanı vardır


Şahadet ederim Allah bir Resul Hak dır,
Ali Şahım varisullhı nebi mutlaktır,
İslamın İmanın şartı Ehlibeyd-i Mustafadır
Aşk ile dile gelen şahadetimiz vardır


Nebioğlu kıbkızıl Ehlibeyd perestim,
Hak’dan aldık nutku Dosdlan söylerim,
Ehlibeydsiz dini, imanı ikrarı neylerim,
Gönlü kabe yüzü kıble olan Sultanımız vardır

 

MUHAMMEDİLİLERDENİZ

Allah bir Hak Muhammed Ali dir nutkumuz
Muhammedi sevdasıyla coşar yanar Aşkımız
Ali Aba ya firkayı naciye gönül vermişlerdeniz
Cümle mevcudla bir can olan Muhammedi lerdeniz
Ehlibet katarındanız Hakla seyran ederiz
Gönül yolcularındanız Aşkla Dosda gideriz
Evrensel birliktir çağrımız duyanlarla zevkteyiz
Ummana akan ırmaklar misali Muhammedilerdeniz


Neden sorarsın bilmem buna memleketim
Süreta Evrenliyim ben bil ey kardeşim
Vechi Ademde Dosdu Hak la birleyen
Hak ile Hakla olan Muhammedilerdeniz


Doğduğum yer mi?bir sultanın Gönlünde
Memleketimmi yeri özde la mekan ilinde
Bitmeyen name oluruz Hak Dosd dilinde
Özden öze akan Muhammedilerdeniz


Hattı zatında meshep beşreb nedir bilmeyiz
Irk din iman kaydına ey can asla girmeyiz
Her bakışta gördüğümüz Hak Hak kı söyleriz
Sınırsız evrensel olan Muhammedilerdeniz


Gaflet ile suretlere bakıp aldanmayalım
Suyuzan kılukal ile Hak dan cüda olmayalım
Ey hadimi el fukara Mısri sözü uzatmayalım
Sureta Nebioğlu özde Hak Muhammed Ali lerdeniz

 

YAKIYORSUN BİZİ SEN

Yakıyorsun bizi sen Aşkı muhabbetinden
Yudum yudum içeriz,her zerrede varsın sen
Netsin mecnun dünyayı,olmayınca leylası
Kulda muhabbetmi olur,görülmezse kıblesi


Kaba kavseyin dedin,Aşkı bize bildirdin
Hemen cilveye girip,bin bir hicab büründün

***********************************

Araya dağlar koyup,Ferhad ile deldirdin
O dağın eteğine,kabe kavseyn indirdin
Böyle bir devranı Aşk,başlattın Adem ile
Karşına koydun Havayı,O yasak meyve ile
Tahammülün sınırı,faş olunca o demde
Bitmez muhabbet doğdu,kabe kavseyn sırrıyle

Gün geçtikçe bu Adem,eriyor bak dem be dem
Nebioğlu Aşığın var,ol kapuda bekleyen

16-12-1981 Konya ve Akşehir

 

BİRİ ALLAH BİRİ MUHAMMED BİR ALİ DİR

Bu alemde üç şey vardır temeldir;
Biri Allah bir Muhammed Ali’dir
Üç şey varki vazgeçilmez anlardan;
Biri Fatıma Bir Hasan Hüseyindir

Yoğrulurken ol cemalde yoğrulur,
Ol cemi dem ki Fatima’dan Görülür,
Bir sırrı Aktes ki Ehli beyt’e çözülür,
Biri Aşk ki bir muhabbet sevgidir

Olmaz ise Aşkı var olmaz Adem,
Muhabbet ki Aşk’ı doğuran neden,
Ey Nebioğlu geçiver gayrı sevgiden,
Ehli beyt’dir Fırkayı naci’yi var eden

11-3-1970

 

SEVİN CANLAR SEVİN

Sevin canlar birbirinizi Dostça sevin,
Sevin canlar birbirinizi varlıksız sevin,
Sevin birbirinize hasret kalmışçasına,
Sevin sevenin hasretiyle yanmışçasına

Takın bu rumuzu Hakk’ı hattı kaşına,
Sevin,sevilin; bakmayın cinsine,yaşına,
Ayna olmuş sevgi rumuz bu kelam,
Sevmek sevilmek vaktidir bulunduğun dem

Sevgi mahsulüdür bak etrafına bu alem,
İlki onlar yaşamış Havva Ana-Baba Adem,
Güzel canlar yiğid ninem,sen Dedem,
Bakma zamana sevmek sevilmek vaktidir bu dem

Hu Erenler Hu canlar bildirilsin bilelim,
Nebioğlu Fakirinim ne haddime diyeyim,
Bir Yunus’u canda canan oldu bilelim,
Ol mabede tek eser sevelim sevilelim

27-8-1983

 

MEDED YA ŞAHIM ALİ

Aşkı yarenin merhemidir Şahı Ali,
Müşkilatı derdimende çaredir Şahı Ali,
Her ne ki var bu alemde O’nsuz olmaya,
Kande baksan görülen Hak yüzüdür Şahı Ali

Düşmüş aşkı Nebioğlu’nun gönlüne Şahı Ali,
Ol alemi ihate kılsın gönüllen Şahı Ali,
Biz kemteri acizi sorarsalar;nice dosddur,
Ol Şahı Haydar’ın bendesi naçar Muhammeddir,
Kızıldeliye Medet Mürvet senden Ya Şahım Ali

 

NOKTAYI KÜBRA

Bir noktayı kübra demişler ana,
Ol nokta ile erenler bulmuşlar sefa,
Gelinmiş bu deme O’na kanmaya
Her şanda başka özde mihrabım Nokta

Olmazsa mihrab,tuzsuz dünyadır,
Tadılmazsa bu mihrab,tatsız meyvedir,
Anlaşılmaz mı ki Dosd cilvesindendir,
Bir mihenk taşı mihrabdır Nokta

Dünya dönüyor denince nazar eyledim,
Gördüm ki bu alemde dönen dönene,
Vardım Dosd kapısına sordum bilene;
Dedi dönmekten maksad mihrabdır Nokta

Kim sana baş eğmez;ey koca mihrab,
Kimi taşta kimi canda kimi cananda,
Sırrın sırrımda Hakikatin canda,
Vazgeçilmez tek kaynaksın mihrabım Nokta

Esfelisafiline gittim gördüm ordasın,
Yine ol meclisde başta Sultansın,
Vardım Dosd evine orda da mihmansın,
Açıldı şol cemalin gördüm mihrabsın Nokta

Aradım aslını,neslini sordum,
Geldiğin La mekan iline gittim,
Ol Dosd ile Hakikatine yettim,
Baktım ki secdede Mihrabsın Nokta

Ey Mihrablar mihrabı sen neymişsin sen,
Kiminin kıbleyi cananı kimine elem,
Nebioğlu Fakirin de her zerredesin,
Döndürdün başımı Mihrabım Nokta

19-5-1988

 

YARADILIŞIM

Bir zamanlar afaklarda uçuşan zerrelerim,
Toprağa ışınlanıp süzülü verdik,
Bekledik bilmem nice haylı zamanlar,
Seyrimizde hep atomlar koşuşu verdik

Bir boşluktan deryaya aktığımızda;
Bekleşirken afakın sevdasıyla dolaştık,
Bir el,bir nida ile afaka yollandık,
Sıramız ne zaman gelecek diye baktığımızda

Renksiz,şekilsiz,sessiz bir huruf idik,
Bu alemin aşkıyla bir şekil giydik,
Şekilden şekle,renkden renge girerken
Bir Pazar yerinde asıl adımızı bildik

Her demde o Alemin aşkıyla piştik,
Bu alemin deminde olduğu gibi
Donduk,kaynadık,yandık,yakıldık
Yepyeni bir alemde bulduk eskisi gibi

Bu alemde biraz daha yoğun ellerden geçtik,
Biraz değer,alaka,izdiham gördük,
Temizlendik,yandık,yıkandık; süt gibi ak olduk
Varlığımızı ispat için ak minareden gönülle yettik

Yolculukta sayısız bir ordu olduk,
Vardığımız yerde divana durduk,
Bir mahşer misali korkuyla sevinç içinde
Sıramızı bir damla gözyaşıyla duyduk

Sevinç nağmeleriyle raksa durduk bu demde,
Mutlu,sevinçli idim geldiğim bu evde,
‘Artık varlığımı ispat zamanı geldi’diyerek
Vurmaya varlığımı duyurmaya başladık bir sultanla

Burada şekillenip renklendim bir zaman,
Vaktaki bir nida olundu ,tamam çık oradan,
İnce,uzun bir yola girdim; hayli uzun ve sessiz
Bir darbe göz yaşıyla selam verdik emsalsiz

Her kucakta Muhammedim diye sevildim,
Aşkı muhabbet,süt,bal ile geliştim,
Bir debdebeki sürdü sefa ta ki nida duyunca
‘Ey insanoğlu ;kimsin;nesin?’ diye bakınca

Biti verdi bunca seyranı sefa,
Doğuverdi bu alemde bir ben,bir Mevla,
Bir cihattır aldı yürüdü birden,
Ayrılıverdik sefa hanemiz beledileminden

Ayrılık ne zor imiş,ey yüce Mevlam
Bu alem öylesine alemki eylenmez karar,
Gelmiş gitmiş nice peygamber,evliyalar
Beledeleminden gayrısı özüme geliyor dar

Yırtıp kefeni doğmak tekrar senden,
Ne gelirse bu alemde insana gelir benlikten,
Vazgeç ey nefis,gel geçiver artık kemlikten,
Aslıyetin çok uzak değil,yeterki hu deyiver birden

Salınmışken seyranımız bir hoşdu,
Özden koptukça koptuk,gönül sessiz boştu,
Gidilmesi zor,heryer karanlık;yollar yokuştu
Dönmek aslına,özüne kavuşma özlemi coştu da coştu

Çarkı devran dönerken alemim,
Zahir,batın dört anasırda derbederim,
Şeriat,tarikat,hakikat zikri hep benim,
Dönüverdik derken her dem oldu ben senim

‘Alemi ervah,alemi berzah’ derken,
Seyranımız oldu her demde sana gelirken,
Bazen gül,bazen gülistan,şen şakrak,bazen diken
Sonunda sana kavuşmak,her şey güzel seninlen

Bitiverdi dedik artık bu demde seyranımız,
Bildik ol Dosd kapusunda hu olmuş bir kuluz,
Yepyeni bir kapı ki açılıverdi Cemaliyar,
Ey Nebioğlu fakiri,şimdiden gayrı seyranımız var

09-05-1988

 

ÇÖZÜLMEZ BİLMECELERİ

Çözülmez bilmeceleri,
Çözdüm insan gözlerinde
Susamışken sevgiye canım,
Kandığım senin leblerindi

Haydar haydar leblerindi

Seyreylerken bu alemi,
Hayretimden bir hoş oldum
Gelince göz göze senlen,
İçenlerden bin beter oldum

Haydar Haydar bin beter oldum

Hasretimi,hayretimi,
Aşkınla gidermek dilerken,
Gözlerinde daldım canan,
Kendimden kaçmak isterken

Haydar Haydar kaçmak isterken

Gönül bahrinde söndü;
Volkan gibi kaynayan
Aşkın cana melhem oldu,
Gitti Nebioğlunda kalan

Haydar Haydar nebioğlunda kalan

09-03-1986

 

DÖKÜLMÜŞ ZÜLÜFLER

Dökülen zülüflerden görünen,
Karanlığımı yaran bir güneştir can
Efalin sıfatın afakta her an,
Doğan bir muhabbet kaynağıdır can

Bağlanmış katmer katmer her yanım,
Bir volkan misali kaynıyor kanım,
Döndükçe döndüm bir semazanım,
Dönen döndüren sensin ey kıblegahım

Binbir pare oldum zerrelerim her biri bir yanda,
Aşkınla kıpırdıyan bir hayad var canda,
Bir garib Nebioğluyum bak secdegahta,
Vuslatı rahman diye bir niyazım var

29-07-1987

 

NEBİOĞLU GÖRÜNÜRÜM BU DEMDE

Bu gün alem içe seyran
Açılır Dosddan ey canlar,
Her yüzden didar görünür,
Bu Fakire heman canlar

Taşar gönül hiç eksilmez,
Dışardan seyretmekle görülmez,
Karıncaleyin yürümekle varılmaz,
Alem içre seyran kardaş

Yükselirim bir rengim yok,
Görünürüm bir ismim yok,
Var olurum bir bilenim yok,
Bu demde Nebioğluyum kardaş

15-06-1986

ALEM BENEM SEYRAN BENEM

Girdim baktım Dosd bağına,
Bağı benem,gülü benem
Seyreyledim alemleri,
Alem benem,seyran benem

Benem;her ipte oynayan daim,
Benem;her zerrede kaim,
Benem;alemlerde sayim,
Kuşatılan afak benem

Benem benlik,içindeki ben
Benem kainat,benem evren
Benem seven,benem sevilen
Aşığa maşuk görünen benem

Küfre burhan olurum,küfr içinde
Abid mabud olurum,zahid evinde
Hüccaca rehber olurum,kabe seyrinde
Arafatta vakfeye durdurtanım ben

Benliğim Hakkın,mansur benliği
Benliğim Habibin mahbubu,içtenliği
Benliğim,cümle pirler sermesdliği
Dolduran,nuş eden Aşkı Meşkim ben

Ben ben dedikçe,maksut bilinir
Ben ben dedikçe,matlub görünür
Ben ben dedikçe,Nebioğlu yok olur
Her dem Baki olan Mevla der ben

01-01-1989

 

VASİLİ YAR OLMAYA

Vasili yar olmaya,terk-i can gerekir
Aşk ile herdem,anı zikretmek gerekir
Nadan ile kesretten,Sıtkı nedamet ile
Bu yola canı cananı teslimiyet gerekir

Ol yokluk şehrinde,varlığın ismi yok,
Gidilemez yare,her şey tamam karnı tok,
Olsaydı olmaz idi;azdan az olurdu çoktan çok,
Vasilillah olmaya,gayridan üryan gerekir

Kesret şerabın varlık başın döndürür,
Kaf dağının ateşi Aşkı muhabbeti öldürür,
Hesaplama can,varlığın nice ömür götürür,
Vasili cemal olmaya bir dem hu gerekir

Ol cemal demine nice canlar hasret,
Gidilmeye tek engel;varlık ile kesret,
Yeter ey Nebioğlu artık sen de hicab et,
Açıldı cemal yar,gayrı Hakla vuslat et

07-04-1988

 

GEL SENDE BEN GİBİ BİTAB OLALIM

Müştak oldum bugün gönül rahına,
Ilka hitabına gel mashar olalım
Nutku ilahiden gelen yakışır şanına,
Ademiyet sırrında gel üryan olalım

Cümle alem sanıram kasdedecek canıma,
Revan olmadan alemden,canda canan olalım
Ahadiyet demi vuslattır kerem kanından
Hu de ey aziz canım,ilmi ledüne varalım

Aklım mamat oldu,kalmadı kararı takatim,
Vuslatını çok görme bizlere aziz Sultanım
Bu gün erişti Nebioğlu canına hitabın,
Gel sende,ben gibi bu demde bitab olalım

 

SEN BENSİN BEN SENİM

Nuş eyledik yar ile badeyi dem be dem,
Kalmadı alemimde senden gayrı gönlümde elem
Geri dönmek nafile,koptu kıyamet vuruldu kellen
Bir sırrı aktessin ki tutuldum,bilmem sana ne desem

Lisanım lal, gönlüm feyzinle berraktır canan,
Hiç kalır gönlüme göre,dışta patlayan volkan,
İstediğin bir candı; ne can kaldı, ne canan
Bir mabedi mukaddessin,gayrı sana ne desem

Ummanı asırlardır ağıdımla doldurdum,
Açıldıkça cemalin ol deryayı coşturdum,
Tüm zerreler nasib alsın diye sinende yudum,
Kabe kavseynsin güzelim, bilmem gayrı sana ne desem

Seni tarife kalkmak mı, işte benim aczimdir,
Yazdıran coşturan Kızıl deli Nebioğlunda feyzindir,
Bundan gayrı mecnunsuz Leyla, Leylasız mecnun gibidir,
Sen bensin ben senim efendim,bilmem gayrı sana ne desem

01-03-1989


MERHABA EY SEVGİLİ

Merhaba ey sevgili seninleyim bu dem
Karşımda öyle bir alemsinki,nedir bilemem,
Sanki kahrın yağmur gibi yağıyor desem,
Oysa gülen yüzler rahat bir hayat sonunda bu dem

Sözler bir başka gelmeye başladı kulaklara,
Bir başkasın ey sevgili sergilenirken gözlerde,
Açtım ellerimi semaya tüm evren kucaklarda,
Öyle bir alemsinki,taht kurmuşsun gönüllerde

Vaz geçmek mümkün mü bir dem olsun senden,
Düşürmek unutmak ne mümkün efendim ismini dilden,
Sorun enfusta afakta sevenden sevilenden
Kurtulmak mı;oysa gittikçe eriyorum canan senlen

Sen bensin,ben senim sevdiğim bu iklimde
Ne senlik ne benlik kaldı inandım bu tende,
Şeş cihetten zahir oldu cemalullah bu demde,
Nebioğlu fakirini arıyorum.ey Dosd kim bilir şimdi nerde

10-12-1989

 

ZATINDAN MEŞK EDERKEN ALEMİ

Zatından meşk ederken alemi,
Bir hoştu cümle seyranımız
Ol cemelde yaşanırken Aşk demi,
Tarife sığmaz ey can hayretimiz

Kenetlenmiş bir beden idik seninle,
Noldu birden nedir bu korku bende,
Bu aşığın Feryadını dur;bir dinle
Gönlümde Fırtınalar koptu birden bire

Gafletim perdeledi,biliyorum seni benden
Uykularım aldı,götürdü özümü senden,
Uyanmak,sıyrılmak istiyorum ey canan,
Tekrar doğmak,tekrar yaşamak seninlen

Nurun,karanlığımı aydınlatıverdi birden,
Alınca emanetullahı,diz dize gelince senlen,
Şimdi bir havfulreca kaldı içimde,bilmeden,
Feyzin kapladı cümle bedenimi,her nefesim senlen

Anladım ki korkuda gaflet gibi bir perde imiş,
Yırtıp kefeni kaldırıp perdeyi,cemali görmek imiş,
Korkun yanmak, yıkılmak, yok olmak mı dersin,
Kurtulmak, Ey Nebioğlu vuslatı Rahman tek yol imiş

07-04-1990

 

AŞK VUSLADDIR

Bazen düş kurub seni ufuklarda seyreder,
Bazen sana doğru kanat açar uçarım
Dolsun,kansın diye her zerrem; seni,
Gönül kapularını açar,yudum yudum tadarım

Öylesine coşarım ki,mabedimde büyür,
Taşacağım derken bir umman oluveririm
Hasretle zikreder,zevk eder olurum bizar,
Utançla döner görürüm ki bikar olurum

İşte bu demde her zerrem secde eyler niyazla,
Zikrim, zevkim, niyazım, Aşkım olur ey can
Sen ben,ben sen olurum divanı Hak’da,
Aşkı vuslattır Ey Nebioğlu, söz yok bu anda

19-10-1987

 

NOLURDU BİR DE ANLASAYDIN BENİ

Veci cemalin bir ateşi paredir,
Endamın,cilvegahım kalpte yaredir,
Tebessümün bir alem derde devadır,
Nolurdu bir de anlayabilseydin Dosd beni

Bir an durgun, hırçın; bir an ummansın,
Merhametin zaman zaman çoktur yanarsın,
Zaman gelir varlığın yağmalanır; viransın,
Nolurdu bir de anlayabilseydin Dosd beni

İsterdimki; her demde seninle bir beden olmak,
Fena ötesine geçip, beka zevkine varmak,
Her an, her demde aşkın şerabına kanmak,
İsterdim nolurdu bir de anlayabilseydin beni

Yıllardır Dergah-ı Ali’de nice hizmetlerin var,
Her yiğide nasib değildir böyle yüce bir kar,
Nene lazım be sevdiğim, gönlün eylersin dar,
Gel geçiver inaddan bir anlasan duysaydın beni

Anla ki; her zerrede, demde Cümleye dosd olurum,
Fakirim, böyle doğdum, böyle dosdla yoğrulurum,
Her dem muhabbettir şiarım dosdla yola koyulurum,
Gelib de sevdiceğiyim Nebioğluna Dosd olup
Nolurdu anlasaydın beni

04-12-1991


SİNENDE YANARIM

Dışarda baran sel misali yağar
İçimde ise nemlilik bir kasırgadır
Her tarafı silip süpürmüş fırtınalar
Oysa bir boşluk içimi muhabbetle yakar

Yakar ya, kül oldum hala yanarım,
Ne acım kaldı azizim, ne ızdırabım,
Enfusum, afağım, yakan, yakılanım
Lavlar püskürür her zerremden yanarım

Yandım; yandıkça Aşkın lezzetine kanarım
Püsküren lav cemalinin zerreleridir ona banarım
Ta kalu beladan nutk edilmiştir bu fermanım
Aşığın Nebioğluyum a Sultanım sinende yanarım

15-01-1986

 

DEMEDİM Mİ

Yürü aşığı biçare,
Kalma bu yolda avare,
Onulmaz kesret ile yare,
Duyamazsın demedim mi

Vahdet meyin nuş eyle,
Geçirme vaktin boş yere,
Düşsen de ‘Aşığım’ de dile,
Kalkamazsın demedim mi

Kalma, gel sende yabanda ,
Buluşalım Dosd yanında
Muhabbet kaynar kanımda,
Duramazsın demedim mi

Artık cemalle hemdem ol,
Budur dosda giden tek yol
Nebioğlu Fakirin de kul
Olamazsın demedim mi

30-05-1986

 

HER ŞEYE RAĞMEN BENİ

Henüz açtığın aleminden kaçsam,
Verdiğin hazineyi bir hiçe saçsam,
Bu sarayını viran edipte yıksam,
Bağışlar da beni ol dergaha koyar mısın

Unutsam tüm geçmişimi;
Seveni, sevileni, ayı, güneşi,
Ana, bacı, kardeş, seven tüm eşi
Hatırlar da beni ol dergaha koyar mısın

Korktum dersem nolur, yarattığın kullardan,
Geri dönsem katedilen arpa boyu yollardan,
Geçiversem nolur, nice candan canandan,
Yine sever yiğid diye ol dergaha koyar mısın

Kaçsam, korksam, unutsam nafile,
Bu aşk ateşine düştük ey Dosd, bile bile
Kızıl deli Nebioğluyum bağışla, düştüm dile
Desem bağışlar Dosd can diye bağrına basar mısın

15-02-1986

 

LEBLERİNDEN AKAN ENGÜR ŞERABI

Leblerinden akan engür şerabı,
Beni mesti harab etti Efendim
Açıldı cemalin, düştü hicablar,
Beni benden aldı zatın Efendim

Leblerinden içtikçe içtim, doymadım
Mecnuna döndüm a benim aziz Efendim
Vuruldum, yıkıldım, harabat oldum,
Viranı hanemde tek eserinim Efendim

Ferhada Şirin, Fakire aşkındır rehber,
La mekandan sineme engürsün Efendim
Hiç kalır yanında cennetinin şarabu tahura,
Kızıldeli Nebioğlu aşığında bir hurufsun Efendim

17-01-1986


GÖZLERİN

Seher yeli esti dalgalanan saçlarından,
Aşıklar yol buldu; çizilmiş kalem kaşlarından,
Dembedem dize geldi; tükenmiş, bıkmış canlar
Gözlerin alemler ötesinin habercisi ey Sultan

Zamanlar bölük bölük bölünmüş apayrı,
Bilinmez mi zatından başka alemde neyin var hayrı,
Taptuğu, tapunduğu cenneti senden görülür gayrı,
Senden sana seferimde, gözündendir yolum ey Sultan

Açsam kucaklarımı, tabiatı koklasam hasretle,
Ruhum da kıpırdar, varlığını canımda hissederim
Kış, sonbahar; acı ızdırab hepsi, kesret
Seni sende, senin nefesini ruhaniyetinle gözlerim

Vücud iklimimdeki bilindi, bu demde sultan imiş,
Dünya, dertler acılarla dopdolu, ancak bir ah imiş,
Bedenim binbir pare, döndü kerbelaya ey Şahım
Tek tesellim vahdet demin, sana vuslat gözlerim

Zira gözümün nuru namaz diye buyurdun,
Ol nuru cemal ile alemleri Aşk ile doldurdun,
Ağlattın, yaktın, coşturdun, gözlerde hundun,
Nebioğlu naçarına vuslatı rahman alemi ervah gözlerin

NİCE ALEMDİR BİLİNMEZ

Bir alemin var ki; nice alemdir bilinmez,
Ne anı belli sevdiceğim, ne şanı hiç dinmez
Bilinmez bir anda ansızın coşar varlığı,
Ne sel olduğu belli ne seraptır sevdiceğim

Aldanıp da seriliverince tabiatına,
Birden koparıverirsin kadırgayı, yaklaşılmaz yanına
Merhametin; sonsuz esirgeyen, bağışlayan Gaffar iken,
Alemlerinde nicelerinin kıyılıyor sayısız canına

Gülsem mi, ağlasam mı bilmiyorum Dosdlar,
Gülsem; ayıp, ağlasam; yakışmaz hep suç diyorlar,
Yükseltilirken göklere doğru, beşerin omzunda
Öylesine ki bir başkasının mezarını kazdırıyorlar

Çekilsem köşeme, sessiz kalsam olur mu bir an
Bırakır mısın ki beni bende, olsun bir dem bir an
Oysa toplumdan kaçsam da; feryadımı haykırsam,
Yine veren, yine teselli eden oluyorsun ey can

Anladım ki cilvegahın sahnesinde kurbanlık koyunum,
İşte bu bildiğim bana ezberlettiğin tek oyunum,
Galiba Dosd otağında ha var ha yokum,
Dosd cemalinin seyri diyorsun istesen de yoksun

Bitirmek, çekilmek elinde mi bu sahneden
Bu oyun başlıyalı, bu gün dün değil ta ezelden,
Fermanımız çilekeş yazılmış Ey Nebioğlu lemyezeliden
Böyle döndürür çarkı felek döndüren güzelin elinden


ŞAHI KERBELAMIZ VAR

Ne yoksulluk ne acı ikrarım bozar,
İnkarı unuttuk aşk yolunda ikrarımız var.
Ne tek satır ne bir Fermanımız yazar,
Bir huruf dilinden amentümüz var.

Yılmayız asla dünya çilenden,
Görünmez alemlerden seyranımız var.
Geçiverdik güzelinden hayalinden,
Varılmaz kafunun ötesinde ilimiz var.

Ne top yıkar ne kasırgan etkiler,
Aşkı muhabbetle örtülü hicabımız var.
Elin yetmez dünyama dilin hiç kavuşmaz,
Bihurufi saltı laf sayısız seyri cemalimiz var.

Ne yoksulluk ne top ne çilen hepsi boş,
Kahrı lütfu vahiddiye bildirdi Dosd,
Bu yola kalu belada beli dedik serdik post,
El fakru fakri hitabullah sahibimiz var.

Vursan arkadan Şahım Aliyi vurduğun gibi,
Yuttursan zehri güzeller güzeline verdiğin gibi,
Akıtsan kanımı içsen fahişe hindun gibi,
Şehadet şerbetini şerefle için kerbela şahımız var.

Saltanatını verdin gay ne aslın ayn dedir,
Fena mührü şam kahyasında zatın merkezindedir,
Ne sünniyim ne kaydı dindarım bu demde,
Kıpkızıl Nebioğluyum tek sermayem,
PENÇEYİ ALİ ABAMIZ VARDIR.

11-01-1986

 

HU OLDUM EŞİĞİNE EFENDİM

Varlığım virandır senin mülkünde,
Yok oldum nuru cemalinde Efendim.
Evveli gelmiş gitmiş hep aynı demde,
Fakirinim Hu oldum eşiğinde Efendim.

Açıldım dese reyhanlar saçılsa amber,
Raksetse huriler hizmette olsa gılmanlar,
Gelse öteden balkıs tahtından haber,
Fakirinim hu oldum eşiğinde Efendim.

Ay güneş diyorlar unuttum zatında,
Doğan cemalindir gayrının ne hikmeti var,
Mecnun leylada kerem Aslıda yandı yakıldı,
Fakirinim hu oldum eşiğinde Efendim.

Sütü balmış diyorlar cennetin ala şerbeti,
Neyleyeyim ol tuba imiş rengarek meyvesi,
Muhabbetin zatının cemalinin bendesiyim,
Nebioğluyum hu oldum eşiğinde Efemin.


HAYDAR SULTAN

Gönüller mabedini seyran eyledik,
Hay olan Haydarı gördük elhamdülillah.
Taşlara topraklara niyazlar edilirken,
Canlı kabeyi tavaf ettik elhamdülillah.

Kara örtülere bürünmüş canlı kabe misali,
Hayretle nazarına düştük erenler.
Gidişinle boyunlar büküldü olduk mazlum,
Dönüşüyle bayramlar ettik elhamdülillah.

Eshabı kefte yapılır manevi kudüm tavafı,
Kaçta kaç kişiye nasib imiş Dosd muaffakı,
Nebioğlu kitmirde vuslad da Haydar Sultanı,
Can gönlüyle hak secdede buldu elhamdülillah.

03-07-1978

 

KAİNAT OKULUNDA

Kainat okulunda tek öğrencinmiyim,
Ne öğüt ne çile tükenir ne dersler biter.
Tutunacak ne dalım var bilmem ne diyeyim,
Gördüklerim Çektiğimden çilem hepsinden beter.

Bir benmiyim muhabbeti gam ile çeken,
Her an kopan Aşk ipini birbirine diken,
Acılarla akşamlayıp sabahı zor eden,
Sen Ganiyül settar iken ben ise kemter.

İsterim her anım seninle olmak,
Tüm nisbetlerden Aşkınla yanmak,
Derdim çilenle deryanda yoğrulmak,
Ne acıdırki dünya derdi belimi büker.

Yokluğun yokunda seni anarım,
Üflemeyle uçacak hali bizarım,
El fakru fahriyim Aşkınla yanarım,
Nolurdu birde bar olmam yetse.

Yetsem yetişsem kendi kendime dünyalarında,
Taptukları için mağdur düşmezsek hanlarında,
Bilsinler yok nasipleri asla bu can balında,
Yetse Ya Rab dünya içinde boşa çektiklerimiz.

Eğmezdim sana boyun asla koca dünya,
Olmazsa dosd evladı ayal viranı hanede,
Yoktur zerre kadar yerin ey fani bu canda,
Birde geçim sıkıntısı olmazsa bu dünyada.

Niyazım sanadır Şahım herşey senin içindir,
Zahir şeraitin ehli dünyada açık geçimdir,
Ezmek ezilmek sen bilirsin kimin içindir,
Kızılbaş Nebioğlunum birde bu candan baksana.


BU NİCE SEYRANDIR

Bizi bize tanıtan Dosd,
Bu nice bir seyrandır.
Elim tutmaz dilim laldır,
Söylesen bu nice seyrandır.

Muhabbetin nice şeydir ey can,
Alemimde nur na ehilde nar olur.
Ehli halde cemal gayrıda zindan olur,
Lütfetsede bilsek kahrı lütfun nerdedir.

Cemalin alemlere açıldığı demde,
Takat kalırmıymış ol bedenlerde,
Na ehilden bu böyle olmaz diyenlerde,
Cana dosd, mülkü bekena hayranmıdır.

Fani dünya gülzarı için titreyenler,
Gün geçtikçe nefsiyle eriyipte bitenler,
Ona Mabud ve Hak diyen dürzü diveler,
Olsa zengin bu fakirin yokluğu suçmudur.

Cürmüm mü ey sevgili sende yok olmakmış,
Her an seni anıp gönül evinde dolanmakmış,
Mülkialinde han vurup harman savurmakmış,
Ey cömerd kanı İndinde bunlarda suçmudur.

Risalet penahAdem Musa İsa cümle Nebi,
Velayet kanı Nice binlerce pir hak veli,
Ol Şefaat kanı sebebi hilkat Muhammed Ali,
Çizilen görülen yolu böyle geçmedimi.

Gel şu yolumuzu Aşkınla sen asan eyle,
Gitmesin nefesler hizmetler asla yele,
Düşsede Kızıl Nebioğlu naçarım dile,
Nice dosdlar bu demde nara düşmedimi.

 

EHLİ BEYD FUKARASIYIZ

Yolumuz Ehlibeyd yolu, Evladı Muhammed Aliyiz
Turuku nacidir sürecimiz, Ehlibeyd fukarasıyız biz

Hak yolunun cümlesine; İlla dedik ezeliden
Ehlibeydin Aşığıyız , Meşrebi Alideniz biz

Sırrı vahdetten aldık, Aşk-ı bekabillahtan
Cümle pirler bendesi, İmamlar hadimiyiz biz

Mısri Sulta’nın kulu, dergahında bulduk yolu,
Cümle azamız, Aşk dolu Mısri baba evladıyız biz

Cürmümüzle eşiğine, geldik yüz süreriz dosd,
Nazar eyle Fakirine, Kadiri Rufa-i şakiriyiz biz

Yolumuz buldu; Melamet giyindi Aşk ile hikmet,
Muhammed Nur ile ülfet Halveti Melamiyiz biz

Aşka geldik ettik semah, cuşa gelib döndük sema,
Pir eşiğinde durduk dara, Bektaşi Mevleviyiz biz

Cümle kapta reng olmuşuz, Hak ile dara durmuşuz,
Aşk demini nuş eden Kalenderan-ı nazenileriz biz

Daha nice ismlerle, gah cem olub dağıldık can
Cümle meşrebler içre, meşrebullah-ı Aliyiz biz

Saflaştık dasd çanağında, aktığımız kab rengin aldık
Hangi kaba koyar isen, ol kabın özüyüz biz

Sırlar aleminin, küllü vuslad ile faş oldu ehli dosda
Lütfeyle Kızılbaş Nebioğlu’na, kızıl deli süreciyiz biz

HEP SEN İMİŞSİN

Muradım cemal görmekmiş, bunca gezdiğimin nedeni
Dosd hakikatine yetmekmiş,aleme gelmekliğimizin sebebi

Niyazım ikrarım bunun için; Dosd ile dosd olmak için imiş
Gönül alemine dalmak için imiş, seyyahlığın sen imişsin sebebi

Gezdik gayrı sivalarda, aradık durduk afaklarda
Büründük haldan hallara, arayışımızın sen imişsin sebebi

Puthane, meyhane, mescidlerde, mihman olan hep sen imişsin
Nice duyduk gönüllerde, mihman olan hep sen imişsin

Sen imişsin hep arayan, sen imişsin; seven, sevilen, koşturan
Bazen örtüp hasretle yakan, aratan, arayan hep sen imişsin

Açınca gördük; kıblegahımızsın, lütfedince açıldın; mihrabımsın
Uzak değil, tende canımızsın; miratım, burağım hep sen imişsin

Zatından gayrısına gönül veremem, binbir parelensem asla dönemem
Kovsan da,sövsen de gidemem,Matlubum Maksudum hep senimişsin

Durdum kıyama la şerikimsin, ol rükuda la nazirimsin
Secdede la misalimsin, maddem manem hep sen imişsin

Aşk olub zerremi yakansın, maşuk olub aksettirip bakansın
Kızıl Nebioğlunda canda canansın,yaradan yaratılan hep sen imişsin

DOSDA GİDELİM

Ey sevgili bu ne istek, arzu bitmek bilmez,
Kaynar, coşar nefis feryadı, neden dinmez
Ol nefhatu aleminde nutkullah nene yetmez,
Gel ey sevdiceğim nedamed kıl, dosda gidelim

Bu fena mülkünde durulmaz dosdum,
Ol dosd cemali uğruna seriver postun,
Bu ne telaştır uyan, zaten sen de yoksun,
Gel ey azizim, canım; aşk ile dosda gidelim

Geriye bakıver nice canlar canda turabdır,
Cemale kavuşamamak en büyük yaradır,
Zikirsiz, şükürsüz gönüller hicran virandır,
Yeter o alemde seyrin, ey can gel dosda gidelim

Lütfü kerem, bir nazar-ı hak nef ile yetişti sana
Dü alemde tek melhemdir onulmaz yarana
Bu Naçar Nebioğlu ile gel sen de yana yana,
Zatıyla Aşk ile vuslat var, gel dosda gidelim

MERATİBİ HAK

Gelin ey canlar rihlet edelim,
Ol Dosd meclisine mihman gidelim,
Hakikat alemini seyran edelim,
Nuş edip badeyi tenden geçelim

Varlık kisvesinden geçib dem be dem,
Kalmasın kesretten zerrece elem,
Aşkıyla çak olsun, yarılsın sinem,
Her zerrelerimizden nutku duyulsun,
Nuş edip badeyi zevkin var olsun

Fiilde, faili sıfatta mevsufu,
Bilip nisbetleri Hakk’a verelim,
Vucudda mevcud olan zata erelim,
Her zerrelerimiz enel Hak desin,
Nuş edip badeyi aşkın var olsun

Fe eynema tevellu fesemma vechullah,
Sırrıyla dönelim sekran olalım,
Açılan cemale hayran olalım,
Dönelim döndükçe sırdaş olalım,
Nuş edip badeyi sırdaş olalım

Birlik içinde birlik ile inelim,
Halkı sırlayıp Hak ilen gezelim,
Ol Dosd Muhammed ile amel edelim,
Tüm sıfattan işleyen Hakk’ı bilelim,
Nuş edip badeyi Hakla bilelim

Bu demde kabe kavseyne erelim,
Mecmaul bahreyn demin ile görelim,
Kesrette vahdeti hep zevk edelim,
Kalmasın alemde zevki direlim,
Nuş edip badeyi zevki direlim

Bu demlerin zevkini bize lütfeyle,
Sürcülisan ettiysek bizi affeyle,
Ahadiyet deminde Nebioğlu yok haşa;
Erenler aşkına teberük eyle,
Nuş ettir badeyi aşkı var eyle

ÖLÜME HASRED

Dün yemşeldi dünya, oysa bugün bembeyaz,
Dillerde bir hasret şarkısı söylenir sevda üzerine,
Gül bülbüle, seven sevgiliyiz; her şey birine sevdalı,
Bense sana hasret, sana sevdalı hem de ölürcesine

Hasret bir uzaklık simgesi uzaklarda mısın ki,
Koşsam, bağırsam, çağırsam, biliyorum nafile
Çünkü sen bendesin, oysa ben sana hasret
Peki kavuşmak ne zaman her şey bitince
Ne kadar, ne bitince… Her şey bitince yani ölünce

Oda nice şey öyle ölüm dedikleride ne
Erenler nutku bu ölüm dedikleri halveti yar
İşte korkutan ölümün sevgi simgesi
Mümkünmü sevmemek hasret kalmamak
Atlamak ölüm çemberine şimdi anlıyorum
Kızıl deli Nebioğlu kızıllar içerisinde
Ölüme hasret ölürcesine

05-07-1986 – Uşak

 

YANAR GEZER

Dosda talib olan Aşık,
Yanar gezer, yanar gezer
Dosd zikrini duyan Aşık,
Sema edib; döner gezer

Akar, ırmak gibi çağlar,
Muhabbetlen daim ağlar
Dosd aşkıyla her dem yanar,
Savrulub, kül olub gezer

Virandır hane ocağı,
Mekanı Dosdun otağı,
Buğday içinde burçağı,
Çiğnenib turab olur gezer

Benlik kibri asla olmaz,
Olana Aşık hiç denmez,
Taşar coşard a eksilmez,
Çağlar gezer, çağlar gezer

Rabbi ona, o Rabbine,
Aşık’dır cemal cemale,
Aşk’la erişilir kemale,
Seyran edib, dosdla gezer

Bu aleme geldiğinin,
Sebebi bir dosddur onun,
Dosd ile vuslat etmek için,
Demi devrana ‘hu’der gezer

Aşığın doyuran budur,
Yanığı kandıran sudur,
Nebioğlu biçare Aşığındır
‘Vuslat vuslat’ deyib gezer

 

ARA SOR DOSDUM BENİ

Geçerim susuz çöllerde,

Mecnun olmuşum dillerde,

Gezerim gurbet ellerde,

Arayıb sor dostum beni

Aşkın aldı beni benden,

Niyazım sana gönülden,

Zikrin düşmez hiç dilimden,

Bir kez olsun ara beni

Aradım bunca yabanda,

Viranda, Dosd; Puthanada,

Cevhersin kaynar kanımda,

Canım Dosdum benim benim

Bana benden gel yakin ol,

Doğrusu budur; sebat yol,

Bundan özge yoktur yol,

Aç revan et Dosdum beni

Aciz fakir günahkarız,

Asi mücrim kullarız,

Nebioğlu Niyazdayız,

Affeyle dosd, biz dosdları

12-12-1986

 

DOSDÇA YAŞAMAK

Gelin Dosd mülkünde kaynaşalım,

Sevgiden gayrı ne ki var atalım,

Kesret alemini Aşk ateşiyle yakalım,

Gelin Dosd mülkünde Dosdça yaşayalım

Gelin kudretullahın Aşk demine varalım,

Dönelim ol aşk ile seyran kılalım,

Silinsin berraklaşsın ayinemiz Aşk ile,

Gelin Dosd mülkünde Dosdça yaşayalım

Dizelemek sözleri inci mercanlar gibi,

Şiar edinmeliyiz hayatımıza sevgiyi,

Görmeli her zerrede; seveni sevileni,

Gelin Dosd mülkünde Dosdça yaşayalım

Şark, garb, doğu, batı patlasın sınır,

Irklar, meshepler dosd için, sevgiyle yıkılır,

Kudretullahın bayrağı gönüllere dikilir,

Gelin Nebioğlu ile dosdça yaşayalım

Avusturya-Viyana

 

MAKSUDUM HAYDAR

Bu cihana geldim, maksudum Haydar
Gezerim alemi yer yer, matlubum Haydar
Görmek dilerim canda, cananım Haydar
İki cihanda fakirinim, Burhanım Haydar

Gördüm ki bu alemde mihenk taşıdır,
Cümle alem-i revahın öncü başıdır,
Cümle sultanların gönül tacıdır,
İki cihanda fakirinim, Burhanım Haydar

Cürmü isyanımızla zikrimizsin Haydar,
Kalmadı mecalim, canımda karar,
Niyazım seninle görmektir didar,
İki cihanda fakirinim, Burhanım Haydar

Bir gelse ecel, can boynumu bükse,
Bu alemde; vakti, saat, müddeti yetse,
Sorsalar Nebioğluna: ‘son arzun ne?’ diye
İki cihanda tek arzum; Muhammed, Ali, Haydar

Dinim, imanım, Rahmanım; Haydar
Kıblegahım, secdegahımsın; Haydar
Canım, cananım, var ile yokum
Kızıl delide; vuslatı Rahmanımsın Haydar

27-12-1986


FENAYA GÖNÜL VERME

Fenaya gönül verme – Bir çileli misafirhanedir
Bilen Dosdlar aldanmaz – Bilir ki cifehanedir

Yaşamak için yiyelim, hizmeti zevk edelim,
İşretlerden geçelim, zevk-u sefa gönüldedir

Nafilelerle kalma – Ol renklere aldanma
Kesrette sen gel yanma – Nihayet bihebadır

Dosdluk kapusu baki – Gel bulalım canda canı
Her dem zevk edelim Hakk’ı – Gayrı renkler tuzaktır

Kulak ver cemden çıkma – Gönül yap sakın yıkma
Gayrıya gel sen aldanma – Görünen hep tuzaktır

Cümle cevher İnsandır, gayrı insan nadandır,
Erlik Dosd’u bulmaktadır, na ehilden olmayalım

Nebioğlu Aşk ile – Söyler nutku her demde
Kızıldeliyem düştüm dile – Sevdasız ama olmayalım

Bu ne din, bu ne diyanet,
Hele bu ne meseb, bu ne tarikat,
Almış başını gidiyor, dönmüş nefis kasırgaya,
Bilinmeyene, boşluğa doğru gidip durmada

‘Dur’ diyen mi çıkar, ‘yürü’ diyen mi,
Bu başıboş meçhule giden gemiyi,
Ya bir kasırga parçalar ansızın,
Ya sonsuza gidene el sallarız değil mi

Kim bilir bakarsın kalakalırız ortada,
Perdeyi açtığında elleri boş ,yüzü kara,
Sanki kudretullah verdiğini çekiverecek birden,
Yağdan kıl çeker gibi; emaneti alacak bizden

O kadar rahatız ki uydurduk maziyi kendimize,
Güvenerek kulak verdiğimiz na ehil sese,
Bir gün sahib soruverirse:’ bu muydu verilen size’
Heyhad Ey Nebioğlu kalakaldık başıboş, takatsizce

 

DÖNMEYİZ ASLA

Dokundu yezidin kılıcı Dosd için cana,
Dönmeyiz ikrarımızdan ey lain asla,
Lime lime edilsek de bu yolda heba,
Cemalde ikrarımız var dönmeyiz asla

Engeller cemalin, kadrin bildirir,
Yezidin isyanı, küfrünü arttırır,
Nice canlar berdar olur, başlar indirilir,
Ehlibeyd yolunda ikrarımız var dönmeyiz asla

Ar namus dediğin et midir, hayvan değiliz,
İkrar dediğin bir kelam mı ki, dönek değiliz,
Namus; Allah, ikrar; Muhammed, can; Ali’dir, bilmez değiliz,
Elestüde ‘illa’ dedik, dönmeyiz yoldan asla

Hangi ceddi sultanım yatakta can verdi, ben de vereyim,
Açılın kapılar Hak için, ser verip Dosda gidelim,
Yezidi lain hortladı; fitneyi, sıfatını görelim,
Berdar olmuşuz Dosd yoluna, dönmeyiz asla

Dosd yolu aşinasıyım, Alim’dir rehber,
Ehibeyd dir şiarım, ceddim Haydar-ı kerrar,
Onlar gibi olsun Kızıldeli Nebioğlu bu yolda berdar,
Sultanlar Sultanına ikrarımız var, dönmeyiz asla

 

EVVELİ AŞK AHİRİ AŞK VESSELAM

Kelamın ötesindedir, anlatılmak, yazılmak istenen
Aslına bakılınca hiç kalır, bunca biliniyor zannedilen
Tabire sığar kelama gelir mi, bi huruf ‘hu’dur desem
Yoksa anlatılan gönül müdür, umman mıdır bilemem

Yaşama öykü olmuş, nice asırlardır bu kelam,
Niceye dek de sürecek, okuyan, duyana hep selam
Acı, tatlı, iyi, kötü, var, yok olmasın sana perde
Cümleyi Dosda birleyip sen devam eyle

Seyran eyle, bulunduğun demden her şeye
Boştur dile gelen laf, görülenler hayal; hepsi nafile
Aslına bak Nebioğlu, Hak Dosd’u dinle, olsun tamam
Zira bu kainatın; evveli Aşk, ahiri Aşk vesselam

 

SENSİZ BIRAKMA BİZİ

Cürmü isyanım, çoktur aziz sultanım
Dilerim affeylersin, ey Dosd sen bizi
Hadsiz oldu ettiklerim, hangisine yanayım
Dilerim rahmetinle yargılarsın sen bizi

Niyet etsem girmemek için günaha,
Hemencecik ensemde bitiverim, yakalar beni
Ne zaman kaçmak istesem; celalinin celalinden
Çepeçevre sarıverir kahrı ile Yezdan bizi

Olanlara bir hikmet var desem; hikmet nerede
Ayrılmaya kalksak, n’olursun bizi salıverme
Kahrın, Celalin yağsa da üzerimize her demde,
Kurtulmak kabilse; himmet eyleyip göster bize

Kahrı lütfuna aşk ile biz de diyelim; eyvallah
Seyreyleyip cemalini; kereminle, dosdlarla
Geçiver günahından Nebioğlu’nun da dosdlarından da
Biz bizde seninle iken, bizi bize sensiz n’olur bırakma bizi

 

DOSD İLE EBED EZELİZ

Dosd aşinasiyım, dem a dem dosdla yaşarım
Dosd ainemdir, dosdla alemlere bakarım
Dosd ile sinem çak olsun, bağrım dosdla yakarım
Dosd ile Dosd olayım, dosddan n’olur ayırma bizi

Dosd kelamıdır dillerde dosdu söyleriz
Dosd Aşk’ı ile yanar, dosd gönlünü isteriz
Dosdsuz alem; cennet dahi olsa, dosdsuz neyleriz
Dosddan bir nefes dahi, n’olur ayırma bizi

Dosda dosd olarak tanıdık dosd seni,
Dosd idrakı ile hem dem olduk, dosd ile andık seni
Dosd demiylen nefes be nefes, dosd ile an bizi
Dosdsuz alem zindan olur, dosd aşkıylan aydınlat bizi

Dosddan geldik mücrimim, dosdla dosda gideriz
Dosdsuz bir hiç iken, ancak dosd ile ebediz
Dosd cemaliyle hem dem, dosd ile ezeliz
Dosd fukarası Nebioğluyum, n’olur dosddan ayırma bizi

 

AŞK İLE SULTANA GİTMELİ

Mutlak bir alemde sırlandım dosdlar,
Yoklukta mı varım, varlıkta mı yokum; bilmem
Uyanınca tekrarlarım kesret varlığımı,
Acılarla dolar dosdsuz kalan her anlar

Vahdet deryasında kalmak elzemdir,
Mevla, dosd aşkıyla yanmak güzeldir,
Aşk, muhabbet seyrangahta ezeldir,
Ayrı düşmek Rabb’ın deminden, ne acı dosdlar

Bir film şeridi demek nafile,
Yazıktır na ehille, geçen her deme,
Dosdun deminden ‘Hu’ diyen ere,
‘Eyvallah’ deyip kucak açmak, ne güzeldir dosdlar

Bölünmüş rüyalar; geceler, nefesler gibi
Biri kesretin, biri vahdetin habercisi
Tekrarlanır bu oyunlar hep nakarat gibi
Vahdet ile devreden geceler ne hoştur dosdlar

Kesret de bu alemde lüzumlu, hoş değil amma,
Yiğid odur ki şaşırıp müstakbele kalmaya,
Aşık bu demde cümleden sıtk ile cüda,
Yakup kesreti aşk ile, Sultana gitmeli dosdlar

Gel ey menzilimdeki maksudum demler,
Hasreti zikrullahın ile çak oldu sineler,
Mahsundur Nebioğlu, dosdlar yaralı gönüller,
‘Hu’ deyip aşk ile zikri Hakla cem olmalı dosdlar

 

DOSDDA VAR OLMALIYIZ CANLAR

Gönüller kıble iken, hamdülillah eylemişiz secde,
Daha niye ineyim taşa toprağa a canlar
Biz dosd cemalini gördüğümüzde geliriz vecde,
Anımız dem be dem yar iledir, vuslat a canlar

Yetmedi mi kendi kendimizi zem ettiğimiz,
Dil; zikri, gözler; cemalullahı görmek için a canlar
Ne diye ayrılır hala renkler, ırklar, cisimlerimiz
Sen ben kimiz ki, tevhide girmek cem olmak lazım canlar

Giydirme kopan dalgalara, kopan zerrelere elbise,
Bak utanıverirsin, inip yok oluverecek birazdan deniz de işte
Aç gözünü be hey cancağızım; sen bensin, ben senim işte
Gelin canlar gönül kıblesinde yok ayrılık a dosdlar

Dosdluk şirarımız ebedidir, dikilmişiz aşk ipiyle,
Ayrılıklar yok olmuş; Leyla, Mecnun, Ferhad, Şirinle
Duyun ey canlar gelmişiz bu deme; sevgi, Aşk, muhabbet ile,
Dursun nifak, çıksın ağyar, doğsun ruhül Kudüs dosd ile

Kızıl Nebioğlu der ki; ‘şaşı olma gel ey can beri,
Kalmayasın yabanda olursun alem derbederi,
İster isen beraber sürelim pirler gönül süreci
Halk da yok olub; Hak, dosdda var olmalıyız canlar’

 

GÜNAHLARIMIZDAN GEÇİVERSEN

Kapuyu çalan şu garibe, bir dem bakıver
Açınca perdeyi lütfunla, bi nazar ediver
İsterse seni senden, vuslatına eyvallah amma
Gönlünden kesret geçerse, sen aşkınla yakıver

Canı canandadır, hem canan ile
Bir hoştur gönlü, zatı muhabbet ile
Ne var ki acı zahmerdir, ol kesret ile
Sürçü lisan edip ‘ağyar’ dersek, sen ‘yar’ diye duyuver

Bilir bu garib; ey Dosd sahnedeki cilvegahındır,
Zalim, zahid, derviş, kamil, haham başıdır
Her dem yücesin ,her zerreden fakir yahşidir,
‘Ene’ dersen duyma nolur illa ‘abdi’yi kayda geçiver

Çıkması zor bir aleme dalmış, gitmiş bu garib,
Konmuş alemine, Hu deminde andalib
Yazılmışsa yazgılar, evelinde esfelisafilinde deyip
Hiç değilse ey Sultan, yürümeden cemalini açıver

Gafletimizdendir bunlar, biliriz geçiversen ne olur
Günakarlar mahşer misali, ciğerlerimiz kavrulur
Her şey gelir gider, kesret dosdlarla yok olur
Nebioğlunun da dosdlarının da günahından geçsen ne olur

 

BİZ AŞK ERİYİZ AŞK ERİ

Neyi ispata kalktın a güzel canım,
N’ola ki; ha iyi olmuşum, ha da kötü
Neydi aradığın bende; sırlı, örtülü,
Din; iman, mesep, meşreb kaydı mıydı

Bilesin soyunmuşuz onlardan, can ile can olalı
İndimizde kalmadı o aradıklarından hiç biri,
Zira tek bir sedadır duyulur Kafdağı ardından,
Uyanın canlar kendinize gelin, biz aşk eriyiz askeri

Söyler misin ey can Aşk erinde; etten duvar,
Bezden, çuldan; nişan, dinden kayıt mı var
Başka işiniz yok mu, bırakın bizi kendimize
Zira gönüller sultanı o sevgiliyle randevumuz var

Çırılçıplak soyunmuşuz bir yoksulum artık,
Ol padişahlar şahını sevdim seveli,
Onun içindir ki bazen şanlan şereflen,
Bazen de yer ile yeksan eder beni

Ne şanı şöhreti ne de dü cihanı isterim,
Ne de yer ile yeksan rüşvay olmak üzer beni,
Kıpkızıl meyhanede, sakiler sakisini Dosd isterim artık

 

EY MEYHANECİ

Açım ey meyhaneci, aç geldim işte,
Uyurken fısıldamıştın ya kulağıma ‘gel’ diye
İşte geldim üpüryan her şeyimi bırakarak,
Elinden; bitmeyen, tükenmeyen, şarab içmeye, şarab

‘Yok’ deme, açmamazlık etme ne olur
Zor buldum zaten mahseni, dolu olan meyhaneyi
İtme çok görme nolur, çek beni kendine çek
Yoksa gündoğumuyla vakit çoktan geçmiş olur

Bu meyhanede bilmekmiş nefsini, murad olan
Hitablarda, dillerde, hece hece okunan,
Sen değil misin bunları hem yaptıran, oynatan,
Sen leblerinden içir, ben senden okuyayım ey sultan

Kurudum, yandım, yakıldım; sevdan ile arzında
Nice deryalar geçtik de cümle mahsenler boştu
Bizi kandıracak şarab bir tek senin yanında,
Sen de yok deme n’olur, zira gönlümüz seninle coştu

Neden bilmem sorarsın bile bile bildiklerini,
Şerabına kanamazsam, nasıl silerim nispetlerimi,
Onunla tadacağım Aşkını, duyacağım nefesini
Sen ey meyhaneci, bunları bana sen öğretmedin mi

Kapını, cemalini, musluğunu aç, n’olursun ey şemsim
Şarabınla abdesleneyim, kıyam edeyim sana karşı
Her ayetini binlerce kez heceleyip;sevgilim diyeyim sevgilim
Muhammed Nebioğlu’na çok görme sarhoşluğu ve Aşkı

Doldur bir daha bir daha doldur,
Boşalmasın kadehler ey saki, ne olur
Nefes eksilmez ya durunca biter
Ondan değil kadeh boşalacak diye korkulur,
Boş bırakma kadehleri doldur ey Şahım nolur

 

AŞKIN ŞERABINDAN

Yoksa başka işiniz; uyun haziruna,
Bu gönül meyhanesinde saki sunar,
İçer Aşkın şerabından yudum yudum, Aşıklar,
Sus uzatılanı sedakatle al, nuş eyle ey yar

Bak etrafına içenler sermesttir hep,
Yoktur, bulamazsın bir anı ayık onların,
Dipsiz bir dünyadır dost batnı aşığın,
Ne dolduğu vardır ne kandığı ne de biteceği

Hala konuşan boşboğazlar var bu meyhanede,
Sesizliği Aşıklar deminin vahdetini bozanlar,
Heyhat saki sunarken Aşkın engüründen demi,
Halen ayık kalan zavallılar, dünya serserisi

Dokunmak, şekillenmek varken; ipek tezgahlarda,
Cananın kutsal mabedine eshab olmak, pürüzsüz,
Miski amberler yerine şarap fıçılarına banıp,
Kalakalmışız şeyda bülbülü gibi; elsiz, dilsiz ve gönülsüz

İşte hayad ey can girebilirsen durma gir bu ceme,
İç sunulanı kana kana ey biçare, sakın ‘hayır’ deme,
Ban da gör sakinin şarab bardağından dü aleme
Ne Kızıldeli Nebioğlu var ne de sen ‘yeter’ de rezilliğe

 

NEFİİİS ALLAH

Kesret çilene gülmek gelir içimden,
Geçmek gerek olduğu aşikar senden,
Düşmez asla gönül zikri dilimden,
Beklemek kurtuluşu gaflettir senlen

Vuslatın namelerini duyar gibiyim,
Dem a dem geçerken dünya bulutlarından,
Geleceğe nazar kılarken yoklukla,
Kavga boşunaymış, her şey ancak seninlen

Kurulu bir düzen gibi devam etsen,
Sınırlıdır gücün giremezsin gönlüne,
Her demde baş gösterirken gururu,
Aşkın muhabbetiyle geçeriz senlen

Sen de hoşsun; ancak bakınca vahdetle,
Kucaklarız aşk sarhoşuyla seni de,
Bildiğini oku sen vazgeçme yine,
Gönül halvetiyle biz yine dururuz seninle

Bir gün bitiverir vazifen olur; tamam,
Ki o an bizde vuslatta oluruz inan
Kesreti vahdette, vahdeti kesrette hem,
Nebioğlu iç içe bir zevklen dolu seninlen

Sensin var olan alemde, varlık kıyas sebebi,
Nefs şeytan, Nefiiis İnsan, Nefis Allah modeli
Hak Hakikat senle vuslatı rahmana erdi ereli,
Kızıldeli senle buldu dosd gönlünde kemali

 

AŞKA DOĞRU

Ben aşkın kıblesiyim ey can,
Kalksın aradan perdeler
Secde etmek isteyenler,
Cemale karşı gelsinler

Bu alemde arzu istek,
Bitince açılır gönül,
Ömürler bir gün bitecek,
Ötecek şakırdayan bülbül

Ağyarı zikreyleme ne olur,
Akı pak olsun alemlerin,
Gıybetle güllerin solar,
Bu aşk na ehille kaybolur

Dem be dem Aşk’ı yaşamak,
Nasib olsun cümlemize,
Niyet maşukla hizmet ise;
Sahib olalım göz ve dilimize

Bu garib Nebioğlu fakir,
Sürçü lisan eder durur
Her an görülse de habir,
Yine canda canım der durur


AŞK SARHOŞUYUM

Toprağımıza nice güller,
Çiçekler ektik cennet misali,
Maşukumun sevda yeli esti eseli;
Ne cennet kaldı, ne de sevgisi

Yıllardır inşa etmekteydim zahidlik abidemi,
Tam bitiriverecekken şemsten kopan,
Bir kıvılcım, bir tohum düşünce mabedime;
Döndüm viraneye, kalmadı ondan gayrı

Saçılma ey miski amber, salınma boşuna
Yarin sunduğu aşk şarabından hoşnudum ben,
Girme meyhaneme ey huri gılman,
İstemem kevserini yarimle nice
Binbir cenneti kıskandıracak demdeyim ben

Onlayım diye; kimi mecnun, kimi sarhoş diyorlar
A güzel gerçeği bilib görselerdi,
Mecnun yanar ferhad coşar,
Sarhoşlar Engür mahsenine dolardı

Ne ki o uzattığın ‘bir bir’ daha diyorsun,
Dudaklarımda esrarı ilahiye var görmüyorsun,
Kızıldeli Nebioğluyum, dünya metahı leşleriyle değil;
Ezelden ebede uzanan güzeller güzelinin Aşk sarhoşuyum

 

YA HAZRETİ MISRİ

Hakikati reisi evliyasın; Ya Hazreti Mısri
Zamanın kutbusun feyzi imanımsın; Ya Hazreti Mısri
Tasauf gülşeninde bülbülü hoşguyi irfansın;
Hakikat meskeninde rahnumasın; Ya Hazreti Mısri

Ne Ali sözlerin vardı ki, insanı eder müdhis,
Ukulu ademe hayret fezasın; Ya Hazreti Mısri
Gönül ez cün-ü dil sevdi seni; Ya Hazreti Mısri
Şebistanı edebte müktedasın; Ya Hazreti Mısri

Gönül mümtaz olur nam-ı şerifin yad olunmakta,
Ferah bahşeyi erbabı velasın; Ya Hazreti Mısri
Kızıl Nebioğlu söyler yanar, demi Mısri Aliden
Dü cihanda Aşıklara hüccetullahı Ali’sin; Ya Mısri


DOSD SEFA GELDİN

Gönüller sultanı Hazreti Mısri,
Gönül evimize sefa geldiniz
Üçyüz yıldır beklenilen sevgili,
Feyzi Aşkınla yar sefa geldiniz
Gönüller sultanı Şah, sefa geldiniz

Makamın gönüllerde, toprakta değil,
Zikrederiz her demde vuslata erdir,
Sev, sevdir sultanım bize de sevdir,
Hasret kaldığımız Dosd, sefa geldin,
Gönüller sultanı Şah, sefa geldiniz

Zahir, evvel, ahir görünen; sensin,
Allemel Esmayla bilinen sensin,
Alemleri diriltir; Mesih nefesin,
Cesedi ruhlandıran Dosd, sefa geldin,
Gönüller sultanı Şah, sefa geldiniz

Üryan olup dirildin vahdet zevkiyle,
Açılan makamı, Dosd kabul eyle,
Madde, mana, canla Dosdlar hizmette,
Can kabetullahımız Dosd, sefa geldin
Gönüller sultanı Şah, sefa geldiniz

Manevi huzurunda, cümle canlarla ,
İkrar verdik secdeden, kalkmayız asla,
‘Erem’ dedik, duy nolur Nebioğlunla,
Matlubum, maksudum Dosd, sefa geldin,
Gönüller sultanı Şah, sefa geldiniz

 

KERBELA YOLUNDA

Gönül uçtu Şahlar otağına,
Gayrı, can dönesi değil,
Lal oldu görünce Şah cemalini,
Gayrı şakırdayıp ötesi değil

Gezinirken ırmaklarda,
Dalıverdik umanına,
Şah dedikçe hep kavruldu,
Gayrı bu ateş sönesi değil

Uzanırken semalara,
Bakıp dururduk yıldızlara,
Güneş sön de ay nice dura,
Gayrı Şah tarif edilesi değil

Bu yolculuktaki hikmete,
Dosdlar, kalmışım hayrette,
Her dem vuslat yine de hasretle,
Nebioğlu naçar açdır; doyası değil


İMAMLAR DİYARI BAĞDAD

Ya Şah-ı alem ceddim, pirim, Sultanım,
Dergahına dosdlarla yanmaya geldik,
Biz aciz günahkar yarenler ile,
Ummanı gönlüne dalmaya geldik

Gelen alırmış, getirten sensin,
Cemalin açıver, kesretimiz gitsin,
Seyribillahda hep canlar ile,
Secdeyi Rahmana, vuslata geldik

Duyduk müjdeni şehri halilden,
Günahkarız biz ne gelir elden,
İyiler seninle sen de bizimlen,
Ya Eba Salih deyip, niyaza geldik

Şehri canboldan çıkmışız yola,
Selamlar vererek, hem seğa hem sola,
Aşığa bağdat sorulmaz, geldik elhamdülillah,
Cümle yarenlerlen devranı Aliye geldik

Titrer ellerim, kırılmış dizlerim,
Yar diyarı Şahı Aliden cemal göstermiş,
Günahkar, asi, mücrim hep gelsin demiş,
Bizden ednasını bulamadık, yanmaya geldik

Ya Şahım al bizi nolur bizi bize bırakma
Yaban gülleri gibi odlara yakma
Kölen olduk Ya Şahım bizi başkasına satma
Ceddi Alimize dosdlarla hizmete geldik

Zikredeyim mi adımı, adı değmez birisi,
İçinde sevdikleri dolu Şahın sevgisi,
Fedayı canlarla dolu; dosdun gemisi,
Nebioğlu ceddimin deryasına yok olmaya geldik

 

KERBELA

Hüseyin deryasına eriştik,
Hamdü senalar olsun Erenler,
Birden kendimizden geçiverdik,
Hamdü senalar olsun Erenler

Divanda durup eller bağladık,
Yandıkça yandık ateşinde dağlandık,
Şahı Alinin gönlünde bağlandık,
Şükür yüzler sürdük Erenler

Unutulmadı can dosdlarımızla yettik,
Huzuru imamlarda Aşk ile piştik,
Bir anda binbir alemlere geçtik,
Çok şükür devranlarına erdik Erenler

Mühürlü kapılar ansızın açılıverdi,
Cürmümüzden, küfrümüzden geçiliverdi,
Nadandan, soysuzlardan seçiliverdi,
Hamdülillah yetimlerinden sayılıverdik Erenler

Ya Eba Turab Eba Salih deyip divana durduk,
Sevildik, seviştik Aşka gark olduk,
Ehlibeytin muhabbet havanında ezildik,
Tad olup dimağlarda eridik Erenler

Kalpler mutmain oldu bu demde,
Görüldü cemali Hak gelen de giden de,
Kızıldeli Nebioğlu naçar Turab ellerde,
Ezildikçe çok şükür zevkine erdik Erenler

SULTANLAR DİYARI

Gelin görün tavaf edileni,
Dururken sikkesinin etrafında dönüleni,
Yüzler sürülüp pervaneleyin dönülen,
Şahlar şahının gönül kabesindeyiz

Cansızlar döndükçe nice canlanırlar,
Ağlayan, coşan gönüllerle vuslat bulurlar,
Sultanlar eşiğine kurban olurlar,
Adı baki olan ceddi pirimin sinesindeyiz

Lebbeyk Ya Şahı Ali, Ya Gavs diyoruz,
Sen açtıktan sonra cemali sermest olmuşuz,
Var isek Pir ile Ehlibeyd kuluyuz,
Necef kerbela Şah deryasındayız

Kızılbaş Muhammedim; Şah evladıyım,
Şehidler toprağında mecnun gezerim,
Tevella,teberrayı Aşkla süzerim,
Ene natıkal kuran diyen Şah evindeyiz şimdi

Dün gibi kıbkızıl kaynıyor bu topraklar,
Bir bir fedayı can şehid edilmiş ol Sultanlar,
Gelen, gelmeyen ehlibeyd dosd ile sadıklar,
Nebioğlu Dosd canlarla da sofrayı Ali’deyiz şimdi

 

DERGAHI EHLİBEYD

Ayrıldık dergahı Aliden,
Boynumuz bükük mahsundur gönül,
Doyamadık Ehlibeytin lezzetine, tadına,
Hasretle yandı, kaynadı Şah aşkına gönül

İster idik dursun, bitmesin zaman,
Kalksın aradan, olmasın kevnü mekan,
Yar can ile olubdur ehline sekran,
Zaman eriyiverdi mahsundur gönül

Sevda yelleri hasretle ılgıt ılgıt eser,
Divane olmuşum mecnun gibi gezer,
Dervişi talabanı Ali inciler dizer,
Sayamadık gelen gidene hasrettir gönül

Talabanı Ali Sultan Pirin yareni,
Çoktur elhamdülillah, geleni hem gideni,
İbrahim Halil misali mihman haneleri,
Banamadık tadına yaslıdır gönül

Kıyama kalkmışlar, bülbüller öter,
Aşıyan, dervişan, taliban; semalar döner,
Nebioğlu naçar tekrarın diler,
Tezelden tekrarın nasibi lütfeyle gönül

KERKÜK IRAK 1990


 

VUSLATI RAHMANA GELDİM

Aşkın ben mecnunuyam - Seyri cemale geldim
Muhabbet kervanına – Kıtmir olmaya geldim

Ey Sultanı Habib - Cemalini aç bize
Aliyel Mürteza ile – Deryana dalmaya geldik

Elestüde söz verdik – Belaya eyvallah dedik
Şahı kerbela Aşkına – Serler vermeye geldik

Ayandır Dosd kıblemiz – On iki imam katarımız
On dört mahsumu pak ile – Şerbet içmeye geldik

Yetmiş iki kemerbest ile – Cümle Pirana yettik
Sırru Rufai ile – Gavsa ermeye geldik

Duyduk Muhyiddini Mısri – Şems Mevlana Arabi
Cümle Pirler eşiğine – Yüzler sürmeye geldim

Bektaşiyim hem Alevi – Oldum Kızılbaş deli
Dinsizim Mesebsizim veli – Dosda yetmeye geldim

Sahibel zamanla – Desdur ile meydana
Şahı Merdan Aşkıyla – Semah etmeye geldim

Sahibel meydandan – Dosd aşkıyla yananlan
Nebioğlu fakire uyanlan – Vuslat-ı rahmana geldim

 

EY SEVGİLİ GİZEMLİ DOSD

Şems Mevlana otağı kutlu kentten gelen sevgili Dosd,
Belli ki hamilsin,
kutsal mabedden getirdiğin ölümsüzlük tohumlarına,
Susayan topraklar; yeşillenip, filizlenecek atıverdiğinde
A güzel sevgili; dünden bugüne emaneti taşıyan çelebi,
Her doğan günle ayrı ayrı bedenlerde kucaklaşan dosd,
Dudaklarım sürülmüş tarla; gönlüm volkan misali yanardağ,
Gelen Aşkı ile kaldırdı; matemi muştuladı, sevene sevgiliyi,
Kaç asır geçti işte bak buradayım hasretinle yanarak,
Gönül meyhanesinin kapısında boşalmış kadehimle bekliyorum,
Bana Şems’in, Mevlana’nın bağından derlenip, sıktığın,
Hüsey’nin mey havuzunda yıllandırdığın,
O tabtaze gönül şarabından uzat ey sevgili
Zira iftar için o şarabı senin elinden içmeyi bekliyorum,
Kutsal kentin habercisi; Hüseyin Sultan, güzel sevgili,
Unutma n’olur bu fakir Muhammed Nebioğlunu,
Yad eyle vardığın her gönül meclisinde unutma emi

Hüsnü cemaline kurban olduğum,
Ülfet için aciz gönül demine geldim,
Seyyah olup gezdirene kurban olduğum,
Eylen bir yol hele meclisine revan olmaya geldim,
Yedullah sırrına bilirim değilsin mahrem,
İnnallah, hamrin mahzından uzak değilsin,
Nuş eyled dosdlarla Nebioğlu, vuslata geldim
03-04-1991 Saat: 01:30
Konyalı Hüseyin
Sultana Atfolunur


SEVGİLİNİN ESERİ

A canım aldığın işret demi, ancak
Sabaha kadar bi hoş eder seni
Gel de bi gönüller sakisinden kan,
Dosdun leblerinde nuş edenler de,
Ne ukbaya yer kaldı, ne dünyaya
Maşukdan gayrıyla ebede kadar bi haber

Asırlardır susuz kalmış, çatlayan topraklarımızdan
Şemsin varlığı geçmeseydi n’olurdu halimiz
Her zerremizin binbir göze dönüşmesi,
Cananımızın, canımızda doğuşundandır
Yoksa amalıktan kurtulmak ne mümkün

Müjdelemeseydi tan yeri güneşi,
Aydınlığa doğru yolculuk olur muydu
İçimde hissedip görmeye başlayınca güneşi,
Belki son gördüğümdü;
Ondan gayrı olan şeyleri

Kutsal kentin habercisi,
Ölümsüzlük şarabını sunuyor,
Gelin kana kana içip testilerinizi doldurun,
Ondan, gayrıdan üryan ve boş testilerle gelin

İşte öylesine la mekan ilinin hizmetkarı,
Kıpkızıl Nebioğlu naçarının
Hizmet aşkıyla yoğrulup yok olmuş,
Bedenine basıb da geçin için için Aşk ile için,
Zira için için eritmekde Şahlar Şahının sevdası
Gelin gelin de görün işte sevgilinin eseri

 

DOSDSUZ NEFESMİ ALINIR

Düşmeyince bir tohum, topraktan ne çıkar,
Doğmayınca gün, alemi bulutlar kaplar,
Esmese rüzgar, ötmese kuş, dile gelmezse yar,
Sessiz, yoksullukla dolu bir dünyaya kim bakar

Görmeyen gözü, duymayan kulağı heman kapa,
Aşka düşmeyene, sevmeyene deme insan, Allah Aşkına
Meyvesiz ağaç, kurumuş toprak uzansın kavak gibi,
Beri getirin vuslatı tadan mihraba yüz süren eri.

Kaldırın semalara doğru, Dosd yoluna konan başı,
Ölüye can; susayana Kevser diye verin ondan akan gözyaşı
Ne bedenlerde hayad, ne tabiatta canlılık, ne tek bir hareket
Kainata renk, isim, hayad verdik; canan ile biliştik bilişeli

Nefesler haylanır, haylanır da iner kalkar
Varlık, yokluk, dünya, ukba olmuş olmamış ne çıkar,
Zümrütü ankaymış, Mısır’a sultanmış kim bakar,
Oysa yüceldim yüceler yücesine;
Dosd otağında, yer ile yeksan oldum olalı

Gel eğ başını, yüksel sonsuzluğa kanat aç ey can,
Ağ gönülden gönüle; Ey Nebioğlu budur devran,
Dosd peteği açıldı, canını lokma et durma gel sen de ban,
Maşuksuz, sevgisiz, dosdsuz nefes mi alınır,
Söyle Allah Aşkına


GÜZEL DOSD’DAN AYIRDI

Dosd ile murad alıb sürerken,
Can zuhuru nazlı yardan ayırdı
Al yanaktan busen alayım derken,
Garib tecelli güzel Dosddan ayırdı

Hasret yolcusuyum, mevte varır durağım,
Volkan gibi yanar ,coşar sevda ocağım,
Dembedem artıyor bende sevdan sultanım
Dünya, Dosdu Dosddan ne garibdir ayırdı

Henüz buldum tam oldu sanırken,
Gönül pınarımız umanına akarken,
Endamı bakışları cayır cayır yakarken,
Gafletimiz bizi candan ayırdı

Girdim gönül evine eyledim karar,
Sultanım varlığı her bir yanımı sarar,
Tam buldum işte dedim bu karar,
Bir na ehilin zuhuru bizi yardan ayırdı

Çilekeş Nebioğlu’yum kafları aşam,
Mecnun olub çöller dolaşam,
Düşen varmı ben gibi sinemi ona açam,
Kahpe dünya seni benden ayırdı

 

YİNE SARDI AFAKI KARA BULUT,
ARKASI DOSD RAHMETTİR,
AŞIĞA ELZEM OLAN,
RAHMET VE KULLUK KAPUSUNDA,
SEDAKETLE BEKLEMEKTİR

 

HAYIRLI YOLCULUKLAR EY CANLAR

Canlar yola revan oldu güzel sultanım,
Onları bize bağışla koru ne olursun,
Çektiler kısa zamanda bin türlü eza,
Hoş gör yollarını asan eyle sultanım

Sürsünler bir nice devranı aşkla,
Her gittikleri yerde bulsunlar sefa,
Gelmesin dosdlarımıza asla bir cefa
Demleri demi devranı zevkin olsun sultanım

Mutluluk akıllarını başlarından alsın,
Bulundukları anı sahibin zevklerine kansın,
Gönülleri vuslat aşk muhabbetle yansın,
Hoş tecelliden nasiblerini kesme sultanım,

Muhammed Nebioğlu canlara bir can olmuşum,
Her anımı ol dosdlar derdiyle yoğurmuşum,
Ben seni bende beni onlarda bulmuşum,
Bu buluşmaları zevkinle ebedileştir sultanım

 

CANIM CANAN ELİNDE

Beni ateşlere atıp yüzün döndürme,
Senden gayrıya meylim yok sendedir sende,
Didelerin çatıp nolur sinemi delme,
Günah sende değil bendedir bende

Sükkeri lebin kıyas olmaz dudağınla,
Bülbül olup öter konarım gonca gülüne,
Sultanlar sultanı canım canan elinde,
Aradığım dünya ukba değil sendedir sende

Hasretinle ciğerim pare pare parlanan,
Mecnun oldum şehr içinde şahımla gezerem,
Sensiz bu cihanda bu teni ey Dosd neylerem,
Lime lime olmuş beden kandadır kanda

Nadan ile gezdim tozdum yoruldum,
Hun revan oldum aktım duruldum,
Can Dosd sen sanarak nicesine sarıldım,
Ahir bildim Dosd sevgin candadır canda

Bir garib aşığınım çalar ağdım söylerim,
Aşkın ile ağıdımı zehrin bal kaymak ederim,
Bir güzel sevmişim hasretini çekerim,
Nebioğlu yoluna başı koyduk yoldadır yolda


EY NAZARGAHI ŞAHIALEM

Sesine sedasına kurban olduğum,
Lütfeyle Şahım cemal görelim,
Hasretiyle yanıp tutuştuğum canan,
Gel bir nazar kılda vuslatına erelim

Gittiğin aleme daldında kaldın,
Aklımı fikrimi mat ettin yaktın,
Bizi üç günlük zevklere mi bıraktın,
Uyandırda bir Hu de tekrar doğayım

Bu nice şeydirki dalıp kalacak,
Fani cihanda Dosdsuz kılacak,
Gidipte ne yazık geriye bakaca,k
Bir yüz kalmadımı baktırda gülelim

Bıraktığın yerde ekildim kaldım,
Zaman mefumuna hasretle bandım,
Sinemi Ehlibeyd Aşkıyla yardım,
Ey nazargahı Şahım nerdesin sesin duyalım,

Hasretinin acısı sardı her bir yanımı,
Yokluğunun ızdırabı donduruyor kanımı,
Bu gidişle yok eyleyecek canımı,
Ey canımın cananı doğda gönlümde doğayım

Saatler günler geçti bir haber gelmez,
A sevdiceğim neredesin nasılsın bilinmez,
Kanayan şeyde yarasıdır bir türlü dinmez,
Ey derdimin dermanı dönde gülelim

Kızıldeliyim yarem hicran bağladı,
Efendim didelerim kızıl kana boyandı,
Uzadıkça zaman Nebioğlu yandı ha yandı,
A sultanım söndür ateşim öyle öleyim

 

DOSDA GİDERİM

Dosddan gayrı kalmadı hiç pazarım,
Gayrı sevgidir şiarım Dosda giderim,
Eylemeyiz bu fena mülkünde karar,
La mekandan geldik la mekana giderim

Bir yüzden açıldı biz Dosdun cemali,
Gayrı her yüzden ol dosdu görürüm,
Görünce lal oldu dilim zerrelerim raksta,
Açılan her kapıdan Dosda giderim

Nasıl karar ederim fenada ey Aziz canlar,
Dosd her an ayrı ayrı bir şanla çıkar,
Ol şahın aşkıyla bedenim volkan gibi kaynar,
Bu alemde yok artık kararım Nebioğlu Dosda giderim


ELİF OLUB MİM BATINDAN DOĞMAYAN

Yazdırmış zatından ol kırılmaz tükenmez kalem ile,
Anlatmış kelamı biteviye kelamullahı dil ile,
Sanki ona yer yokmuş girivermiş gönüle,
Gönülden gayrı ne varki bilmem sana ne desem

İnsan bu ne hoş Enel Hak deyip ene batıl dememiş,
Bir başkası cübbemin altında ondan başka yok demiş,
Azimuşan iken zatıkibriya biz deyip tevazu eylemiş,
Elif olup Mim batnından doğmayana ne deyim

Elif olup kıyamdayım hakkel yakin görsene,
Ayin Dal olup girdim gönül evine,
Heyhad mim im işte vuslat zevkindeyim secdede,
Ol Sultandan Veledil kalbe hamil kalmayana ne deyim

Bilinen bilinmeyen isimlerle söylenenim duysana,
Sevdiğin sevmediğin cümle suretlerdeyim baksana,
Ben Ben diyen tanrılaşmış ol egonu yaksana,
Ben senleyim sen kimlesin bilmem sana ne desem

Bitermi hiç kendimi tarif edip anlatsam,
Gözleri şaşı olanlardan hiç ikilik gidermi,
Daha nice yıllar anlatsam Mecnun Leyla, Ferhat Şirini,
Elif i mertek belleyene Mim’i Lam’dan ne deyim

Anlatıvermiş kırk yıl Ferhad Şirin zevkini,
Dinler imiş her gün zahid sofi mescid ümmeti,
Sorunca bir gün anladınız mı nedir bunun hikmeti,
Anladık anladık da efendim Ferhad Şirinin nesidir,
Diyen bir topluma gayrı bilmem ne desem

Balıklar sormuş birbirine bilir misin bu su nerde ne diye,
Balık balığa derken varılmış deryalardaki bir yunusa,
Yunus bu ya; bakmış durmuş hayli zaman sessiz sedasız,
Kolaydır tarifi siz bana önce gösterin bir yer susuz,
Görmeyene, bilmeyene bilmem gayrı ne desem

Ben kendimi ispata kalktığımı sakın ha sanma,
Şüphe yok ki varlığımdan, sakın ha aldanma,
Gir bir gönüle ki, girdiysen hiç ama hiç çıkma,
Aklın sırrın ermez yoksa söyleyenim, dinleyenim,
Geçip karşıdan isyan edip isyanı da seyredenim ne diyem

Gaflet ile kimliğe bürünüb de ‘ben’ mi diyeceksin,
Zühtü takvaya, millet ırkına, şan, şöhrete mi güveneceksin,
Milyarlarca yıldır gidenleri toplasan, bir toplu iğne başı etmezsin,
Bir avuç toprak başlarına serpilmiş mevtalar gibi kaldın,
Nice kez hitabullah erişti de duymadın, bilmem sana ne desem

Benim ben dedikçe benden gayrısı yoktur,
Benliğim ‘enel Hak’ diyen de mutlu sona erişir,
Nice gafil Şeddatlaşıb Firavun olur şaşırır,
İlmi ledün hikmetiylen, ondan ‘Allah’ diyen de benim,
Anlayıb da göremediysek, gayrı bilmem ne desem

Ey ecel gel katlime, mansur gibi ferman eyle,
Sen de mi varsın, dön artık yok ol kendi kendinde,
Kızıl deli Nebioğlu söyledi Hak kelamı bilene,
Ben avazı Hakkım Hak söyledi, bilmem gayrı ne desem

 

MİDİLLİ

N’olaydı ey midilli dosdlarla revan olaydı,
Gönül yarimizin mekanına köprü olaydın, n’olaydı,
Aşılmaz insanoğlu brokrasisini aştık da geldik,
Takıldık kaldık bağrında açsaydım n’olaydı

Nice demler devranlar aştık da geldik, sineler büryan,
Bu Dosd hasretine kolaysa ey midilli gel de sen dayan,
Asla vazgeçmem bu sevdadan bunu bilesin inan
Yol verseydin de diyarı Mısriye gitseydik n’olaydı

Mülkün mü sarsılırdı, yoksa kıyamet mi kopardı,
Yoksa yakılan ormanlar gibi insanoğlu seni de mi yakardı,
Ben zaten yanmışım; kerem aslı misali o da bize kardı,
Ne olursa olsaydı da yer versen de geçiverseydik n’olaydı

Geçit vermediniz de kıraç dağlarınız bağa mı döndü,
Sevenin yoluna bar olmak, aceb kime kar oldu,
Mısri Sultan gönül bahçemize limniden Aşkını sundu,
Sunulana gönlümüz, bedenimiz yetse de dönseydik n’olaydı

Yoksa sende mi Mısri Sultan’a başkaldıran isyankarlardansın
On yedi yıl sürgün acısına bir acı daha katmaktasın,
Evladı Mısrı’yim dönüşü yok bunu bilesin,
Şanına zeval mi gelirdi, geçiverseydik n’olaydı

İçimdeki ateşi söndüremezler gittikçe yanarım,
Şeyda bülbül gibi Dosd hasretiyle iniler gezerim,
Nebioğlu der çal başına dünyayı yoktur kararım,
Keremkarlığına zeval mi gelirdi bırakaydın n’olaydı

Midilli adasından Limniye geçemeden döndüğümüzde dile gelenler

29-05- Saat:16:10 dönüşYunanistan

 

TÜRBEGAHI MISRİ

Mısri nidasın duyduk,
Kalktık yola koyulduk,
Varıb divan durduk,
Kalender mısriler olduk

Sultan cemalin açtı,
Gönlümüze rahmet saçtı,
Aşk ateşiyle yaktı,
Muhabbete gark olduk

İşte meydana girdik,
Gönül evine yettik,
Kalmadı takat bittik,
Aşkı Şeydaya döndük

İçtik lebinden şarab,
Ayırma demden Yarab,
Olmuşuz mesti harab,
Hak divanesi olduk

Mecnun, Kerem, Ferha’da,
Şirin, Aslı, Leyla’ya
Yahya, İsa, Musa’ya,
Maksud görünen olduk

Gahi Haktan söyletir,
İner halklan dinletir,
İnim inim inletir,
Bu demde hasret olduk

Vardık çile hanene,
Yıkıldık olduk divane,
Nebioğlu olduk bahane,
Gönüllerde kıbkızıl olduk

Limni adası Yunanistan


LİMNİ ADASI

Göründü Limni adası,
Yandı gönül çerası,
Kaynadı vuslat sevdası,
Demiyle sarhoş olduk

Neyleriz malı, canı,
Bulduk mısri sultanı,
Gönüllerde mekanı,
Erdik canda can olduk,

Yanar coşar söyleriz,
Hakla cümbüş ederiz,
Yar elinden nuş ederiz,
Seyyah mestanesi olduk

Ayık gezmeyiz valla,
Hep dem vardır mutlaka,
İçeriz biz dosd Hakla,
Aşkı nuş revan olduk

Ümmi Sinan Mısriye,
Sultan söyletir kıtmire,
Dosdlarla getirdi Limni’ye,
Söyleyende ney olduk

Nuş edenler ayılmaz,
Gönül meyhanesinden çıkmaz,
Gayrı sevdaya yanmaz,
Mısriyle insan olduk

Muhammed Nebioğlu dosdu,
Cümle canlarla coştu,
Yıllardır Şaha koştu,
Ehlibeydde Hay oldu

12 Limni Adası Türbe Önü

 

SULTANIM VAZGEÇİLMEZSİN

 

Maziye bakıp uzandım yine,

Nefes be nefes yaşadım senle,

Şimdi arıyorum her zerrelerde,

Biliyorum sultan vazgeçilmezsin

 

Aldığım her nefes, aşım, ekmeğim,

Sevincim, üzüntüm, gecem, gündüzüm,

Ayım, güneşim, hem gonca gülüm,

Kahretsen de sultanım vazgeçilmezsin

 

Seninle doğdum, senle yaşarım,

Aşkı sende buldum aziz sultanım,

Her dem hasretinle yanar, coşarım,

Canımda can olan vazgeçilmezsin

 

Aldığım her nefes, aşım, ekmeğim,

Sevincim, üzüntüm, gecem, gündüzüm,

Ayım, güneşim, hem gonca gülüm,

Kahretsen de sultanım vazgeçilmezsin

 

Aşksın ey sevgili, bense aşığın ,

Fi nefahtuyla hayat verdiğin,

Her zerrede seven, sevilen sensin,

Canımda can olan vazgeçilmezsin

 

Aldığım her nefes, aşım, ekmeğim,

Sevincim, üzüntüm, gecem, gündüzüm,

Ayım, güneşim, hem gonca gülüm,

Kahretsen de sultanım vazgeçilmezsin

 

Aradım her şeyde, seni aradım,

Yerlerde, göklerde, cennette sandım,

Şükür Dosdda dosdum oldun sultanım,

Tuttuğum, baktığım vazgeçilmezsin

 

Aldığım her nefes, aşım, ekmeğim,

Sevincim, üzüntüm, gecem, gündüzüm,

Ayım, güneşim, hem gonca gülüm,

Kahretsen de sultanım vazgeçilmezsin

 

 

 

 

Dini, imanı, cennet mekanı,

Sevmi selatı, Hac ve Zekatı,

Değiştim Aşkınla, tadım vuslatı,

La’dan geçtim, illa vazgeçilmezsin

 

Aldığım her nefes, aşım, ekmeğim,

Sevincim, üzüntüm, gecem, gündüzüm,

Ayım, güneşim, hem gonca gülüm

Kahretsen de sultanım vazgeçilmezsin

 

Nebioğlu kıbkızıl seni yaşıyor,

Dosd ile Dosd oldu, her dem coşuyor,

Aşkım, dinim, imanımsın diyerek,

Dosd Dosdan vallahi vazgeçilmiyor

 

Aldığım her nefes, aşım, ekmeğim,

Sevincim, üzüntüm, gecem, gündüzüm,

Ayım, güneşim, hem gonca gülüm

Kahretsen de sultanım vazgeçilmezsin

 

 

HERŞEY DOSDUMUZ BİZİM

 

Sevda türküleri söyleriz gönülden,

Dü cihanda sevdamız Alidir bizim,

Her seher vakti gönülden sedalar gelir,

Ahı feryadlar ettirir kerbelamız bizim

 

Sarar kendi kendini dosd ile bizde,

Arar durur mecnun misali gönüllerde,

Bir sevda türküsüdür, okunur yanık dillerde,

Hasretine yanıp durduğumuz Dosdumuzdur bizim

 

Dünya, cennet anladık nafiledir bu demde,

Düşmek gerek imiş muhabbet dosd demine,

Mübtela olduk o sultanım Dosdun gülüne,

Cennet mekan her şey Dosdumuz bizim

 

Bildik ki Gönülde Gönülle hemdemiz,

Gönüller aleminde Aşkla hemdemiz,

Bitmeyecek sevda türküleriyle zevkdeyiz,

Gel ey Gönül Gönül kapımız açıkdır bizim

 

Bekliyorum birgün doğacaksın elbet

Bir çok acılarla olacak sebep

Gün gelince nolur her şeyi defet

Özüne kendine dön sana sevgimiz sonsuzdur bizim

 

Bilmiyorum kimsin, neredesin şimdi,

Bir çok acılara rağmen bekliyorum seni,

Gelecektir elbet kavuşma demi,

Bekleyişimiz acı hasretle doludur bizim

 

Nebioğlu sana eder ezelden selam,

Yetmez bunu anlatmaya kelam,

Anlayan anlayacakdır demi vesselam,

Ezelden ebede Gönül Gönüllüleri Dosdumuzdur bizim

 

1989 aralık itibarıile görülen bir mana üzerine 89 sonu 90 başı itibariyle

kaleme alınmıştır. Görelim Mevla neyler Hüüüüüü

 

 

YÜZÜM ANIN YÜZÜ GİBİDİR

 

Kulak verin sözümüze, eylemeyin isyan,

Duyun kelamımızı, Hakk’ın nutku gibidir,

İstersen görürsün perdesiz Hak cemali sen,

Aç gözünü bakıver, yüzüm anın yüzü gibidir

 

Gören görünen odur, gözümden bakıb da durur,

Duyan odur kelamullah derinlerden duyulur,

Alıb veren olur, hep kendi pazarını kurur,

Dosd arabasını kullanan şoför gibidir

 

Kapattıysan gözünü tabi ki Hak göremezsin,

Tıkanmış kulaklardan ne işiteceksin,

Mühürlenmiş kalbinle isyanlar edeceksin,

İkrar etmezsen de canında işleyen can gibidir

 

Elinde bir resmi mi, var neden inkar edersin,

Ham ervah gibi onu hiçbir yere sığdırmaz, benzetmezsin,

Döner şah, damardan da yakın her zerredir dersin,

Dön de bir bak; esbabın altından sana bakıp gülen gibidir,

 

Okuyabilene kelam kudret, kelamı Hak oldu,

Görmek isteyene perdesiz ayan Hak cemali görüldü,

Hak Evladı Mısri’den bir zerrecik sırrını sundu,

Buyurdu ki Nebioğlu tıpkı bizim bahçemizin gülü gibidir

 

 

KÖHNE YUVAMIZDA BİZLE OL YETER

 

Duyun dosdlar duyun Hakkın sesini,

Boş yere alıb vermeyin Hak nefesini,

Dikene çevirme gel gönül gülşenini,

Ehli Aşığı Hakkın Dosd Cemali yeter

 

Aşık der ki gel gitme sen yabana,

İçelim Aşk ile badeyi gel kana kana,

Ne söylemiştik unuttun mu ol sultana,

Sen ol gönül sarayımızda sen ol yeter

 

Leylasına mecnunun; ferhaddan şirinin,

Keremine aslısın; matlubuna maksudum,

Ver sevdiğim isteyene istediğin,

Biz aciz sermestlere varlığın yeter

 

Cennetin huri gılmanın zahidin olsun,

Firdevsi ala ve tuba dervişanın olsun,

Muhabbetti sohbetin ariflere kalsın,

Köhne yuvamızda bizle ol yeter

 

Almak istemeyiz asla sensiz bir nefes,

Dar gelir sensiz dü cihan yoktur bizde heves,

Duyulur her dem bu kızıl fakirden tek ses,

Hiçbir şey istemem sen ol bize ey Dosd yeter

 

Kıldın kendini bize herzerrede aşikar,

İşdigalimizde bize en büyük sensin kar,

Nebioğlu kızılın aşkına durdu dar,

Dosd ile dosd olan bize dosd yeter

 

 

NEY İMİZ MEY İMİZ OL YETER

 

Kimisi atlas libaslara bürünmüş gider,

Kimi dünyayı, ukbayı, şan, şöhret diler,

Kimisi taşa, toprağa meyledip gider,

Bize Elhamdülillah cemali bari yar yeter

 

Kimi mescidlere dolup kılar namazı,

Kimi tekkelerde sallanıp eder niyazı,

Kimileri kabede sanıp eyler tavafı,

Bizim meyhanede Neyimiz, meyimiz ol yeter

 

Hesabı, kitabı attık bir yana,

İflas bayrağını çektik dünyada,

Niyazımız gönüldendir ulu Hünkara,

Kıbkızıl üryanız ol bize Haydarımız yeter

 

Yeter bize, yeter yetecek sensin,

Yetim Ehlibeytiz biz, Ali demi sürülsün,

Üç beş can Dosd la Hü de yüzümüz gülsün,

Kızıl Nebioğlu’na Kerbela gömleğin yeter

 

 

 

 

O yar beni o yar beni,

Bak neyledi o yar beni,

Hakdan gayrı bakar isem,

O yar gözüm o yar beni

 

O YAR OLDU SEBEP BANA,

Kızılgömlek giyip çıktık meydana,

Herkes kendi yariylen hoş,

Nebioğlu şükür herdem Şahla

 

 

DARDAYIZ BUGÜN

 

Sevdanın esen tatlı rüzgarı,

Esin n’olur, esin şeydayız bugün,

Hasretle aşkına yanıb tutuştuk,

Aç kolların al gönlüne, dardayız bugün

 

Denizin ufkunu coşturur rüzgar,

Gönlümüz Aşkınla oldu tarumar,

Gezeriz hasret zikrin ede ede yar,

Vuslat kapını aç da alıver dardayız bugün

 

Dillerde name, içte ateşsin,

Söyleyen, söyleden, hem dinleyensin,

Bizi sevdalara salıb, eğlendirensin,

Edrikni sırrına erdir dardayız bugün

 

İşte sen ben oldum, bak neler söylerim,

Adım Muhammed koyub hitab ederim,

Elbet faniden, bekaya göçler ederim,

Diyarı gurbeıe kaldık, dardayım bugün

 

Sınama beni ey yar takatim yoktur,

Aşkınla inlerim feryadım çoktur,

Sineme saplanan, elinden atılan oktur,

Kızıl Nebioğlu vuslatında bile hasret çekerim

 

 

HAYDAR SULTANIM

 

Bir Eshabı kehf şarkısıdır,

İnci mercan kara elmasım benim,

Gönüller kıblesidir Aşk erlerine,

Ruhum nefesim canı cananım benim

 

Bilinmezlik içinde yürüyüp giden,

Herdem ayrı ayrı renklerde görünen,

Cümle dilden hitablar eden,

Sevgi acı ızdırab dolu mutluluğumdur benim,

 

Ne gecesi, ne gündüzü var onun,

Ne malı, ne mülkü, ne dünya yanmış umurun,

Ne arzu emeli, ne bir dikili ağacı,

Vurana elsiz; sövene dilsiz olmuş sultanım benim

 

Hem dünyadan, soyunup ukbadanda geçmiş,

Şu fani dünyayı Ashabı kef için itmiş,

Hakk’ı Halkda görüp insana feda etmiş,

Beldeyi Tarsusun manevi ışığıdır benim

 

Dilinde durmayan her dem Şahın zikrini,

Bağlamış Ehlibeyte, Aşkla gönlünü,

Ehli Hakikatin zikriyle her demini,

Nebioğlu’nu sermest eden Haydarımdır benim

 

 

GÖRDÜĞÜN NEDİR

 

Adem, Musa, İsa, Hak,

Zerdust, Budist cemlesi mutlak,

Biri birden can ayırmak,

Bu dinler, mesepler nedir

 

İnsanız biz Hak’dan geldik,

Cümlesine; Hak, Dosd, bele dedik,

Biri birde bir Hak gördük,

Senlik, benlik kavga nedir

 

Bizi bizde birledi ol yüce Hak,

Biliriz ki sensin tek olan mutlak,

Din, mesep tarikatlerdir tuzak,

Bu oynanan oyunda nadir

 

Sen ayırmışsın bunca milleti,

Çoğaltmışsın sahnedeki renkleri,

Bir iken binlerce hayel zevkleri,

Bu tiyatroda oynanan oyunda nadir

 

Vallahi bilirim, hepisi sensin,

Putu da, mihrabı da gülü dikensin,

Söyleyen, söyleten, seyredip, dinleyen,

Cemalinin lütfunun yanında bu öfken nedir

 

Nice kez değiştirdin adım, sanım,

Belalara, Aşka diyet etin canım,

Sen gibi görülmemiş oyun bazını ,

Kızıl deli Nebioğlundan gördüğün nedir

 

 

 

 

Doğduk Hak Muhammed Ali gönlünden,

Ayrılmayız Ehlibeytin asla yolundan,

On iki imamlar katarından pirler kolundan,

Süregelmiş, vazgeçilmez özümüz vardır

 

Kerbelayla tevellamız; yezidlerle teberramız,

Hatice, Fatıma ana erenlerdir sevdamız,

Pir nefesidir sazla sözümüz onlarla coşarız,

Erenler bezminde illa dedik ikrarımız vardır

 

Dosd cemalidir kabe bize tavaf ederiz,

Her dem Huzurullah’dayız niyazlar ederiz,

Aşık, Maşuk sırrına zevkine erib gideriz,

Hak insanda, insan Hakda diyen Hünkarımız vardır

 

Bir acayip sevdadır bu yanık gönüllerde,

Hak, Muhammed, Alinin niyazıdır dillerde,

Telli, telsiz, nefesli, nefessiz kuran olup gelir deme,

Dört kitabı her dilden, her demde okuyanımız vardır

 

Ben ol Kızıl Nebioğluyum Şahlar bendesi,

Her zerremde duyulur kerbelanın sesi,

Kızılbaşım Dosd yolunun aciz neferi,

Hak yoluna ser vermiş nice pirlerimiz vardır

 

 

CAN DOSDUMUZ VARDIR

 

Ben ehline kendimi kılmışım aşikar,

Nihayette bir nokta ile pünhan ederim,

Devri feleğimi etmişim şiar,

Rahı mahremime seni bürhan ederim

 

Ben seninle varım, oynum seninle,

Dizildi sen gibi niceleri, oyun için gönül demine,

Vuslat zevkini sürmek için gönül evinde,

Bir düğün derneği alem içre bahane ederim

 

Cennet cehennem ile huri gılmanı,

Abid zahid dervişlikle türlü haları,

Dosd yoluna konan nice can ile başı,

Habibim yolun diyet alıp ferman eylerim

 

Bu nutuklar vahdet deminin dir dinle,

Aşk deminde her şey Hak Dosd dur bilene,

Bu gönül pazarında metahsın diyeti ne diyene,

Pirsultan Nesimi mansurları beyan eylerim

 

Şaşma sen şeriat, tarikat, hakikat yerli yerinde,

Nice cennet yolları var gitmek isteyenlere,

Bunlardan geçib de Dosd Dosd diyenlere,

Cana can olacak nice ser diyetimiz vardır

 

Kızılbaş Nebioğlu olsun yoluna kurban,

Bizleri de al kabul eyle n’olur ey gani sultan,

Ne dünya, ne ukba, ne şöhret hepsi yalan,

Diyen darı Hüseyinde nice can Dosdumuz vardır

 

 

KANLA ALINMIŞ ABDESLE KIL NAMAZIM

 

Özüm, özlemim, hasretim benim,

Gönlüme ferman, dilde namemsin benim,

Seherlerde okunan virdi zebanım,

Aşığım, aşıyanım, canı cananımsın benim

 

Nice bin kez yad etse seni diller yorulmaz,

Aşkın açtığı yarelere merhem vurulmaz,

Bu öyle bir dersi şeydadır ki derman bulunmaz,

Derdimin dermanı ahıferyadım, hasretim benim,

 

Herdemin firkat ile inim inim inletir,

Ahı zarımı cümle cihana dinletir,

Nedir kasti bilmem bizi neden bekletir,

Gel, doğ gönlüme artık yaşamım, nefesim benim

 

Hayde gel ey can küllerimi sen savur,

Aşkın ateşi her dem yakıp durur kavurur,

Aşkın erleri sensiz meytime namaza durur,

Ölümüm, dirim selam telkinim her şeyimsin benim

 

İşte benim ey can benliğim Aşkın yüce benliği,

Kızıldeli Nebioğlu acı hasret özlem gam yükünün beşiği,

Dü alem içre Kıbkızıl kızılbaştır nardan olmuş kimliği,

Gel ey şiri Yezdan kanla alınmış abdestle kıl namazım benim

 

 

AŞK İLE VUSLAD BİZDEDİR

 

Ey yarenler gelin deme,

Aşk ile girelim ceme,

Bu gün nur yağdı aleme,

Biz evladı Alideniz

 

Aleviyiz Aşk bizdedir,

Her demde seyran bizdedir

 

İndiği yer kabetullah,

Doğduğu yer sırrullah,

Geldi Şahım varisullah,

Biz Ehlibeyt kemteriyiz

 

Bektaşiyiz şan bizimdir,

Cümle meydanlar bizimdir

 

Alim Hak Nur ile geldi,

Gayriya secde etmedi,

Habibden gayrı görmedi,

Ol Resulün gülleriyiz

 

Kadiriyiz yol bizimdir,

Dosd bakarız gül bizimdir

 

Yolumuzdur Allah yolu,

Nesebimiz Ali soyu,

Gönlümüz hep Aşkla dolu,

Ol Haydarın Haylarıyız

 

Rufaiyiz tığ bizdedir,

Allemeyn sırrı bizdedir

 

Keremallah Hak ile Haktır,

Gönlü seyranı billahtır,

Aşkın miracı mutlaktır,

İsranın sırrı bizdedir

 

Halvetiyiz Hal bizdedir,

Can Mısri seyri bizdedir

 

Ali Aba kıyamdadır,

Arzu semalar raksdadır,

Şemsin gönlü mürtezadır,

Dönen kamer yıldız bizdedir

 

Mevleviyiz sema bizdedir,

Aşk ile vuslat bizdedir

 

Bu dem Nevruzu Sultandır,

Aşıklara Şah burhandır,

Namı çöllerde dolanır,

Peçe altındaki bizdedir

 

Bedevi Dusukiyiz biz,

Pirler tacı da bizdedir

 

Gerçek yola girem diyen,

Ali yoluna gir heman,

Bu tek yoldur Hakka varan,

Furkayı Nacileriz biz

 

Cümle pirler meydanıyız,

Hadimi fukarayız biz

 

Alem sırrını Kuran’a koyan,

Sırrın sırrını noktadan sunan,

Ene noktatu ba deyip duran,

Hak Muhammed Alideniz

 

Kalenderan mevlasıdır diyenin,

Demkeş Hak ayyaşıyız biz

 

Mevlasıysam mevlasıdır diyenin,

Bir gömlekten baş gösterenin,

Lahmike lahmi demmile deminin,

Fedayı kızılbaşıyız biz

 

Aşkın kızıl şerbeti sunulan,

Gönüller meyhanesiyiz biz

 

Nevruz olub geldi dile,

Bunca hadise bahane,

Gerçek erenler demine,

Eyvallah diyenleriz biz

 

Cümle dinler cemi insan,

Gönüller mabedi bizdedir

 

Talib isen gel bir dinle,

Derdinin dermanı sende,

Girmek dilersen Ulu şehre,

Gönlümüz Beytullahdır bizim

 

Nebioğlu Kızıldeli Dosda varmaya,

Maksut kabe ise gönül bizdedir

 

ÖZLEMİM ÖZLEMLERDE ÖZLEMİM

 

Ne dağınık saçların,

Ne solmuş rengin,

Ne kendini ümitsizliğe bırakmış halin,

Ne de dudaklarından dökülen matemli sesin

içimi volkana döndüren,

özlem ve hasretimi yok edemediler

 

Donuk bakışlarında sıcak duygular,

Güçsüz kollarından ümid sunmalar,

İçten içe dökülen gözdeki yaşlar,

Sevince dönüştürecek özlem ve hasreti

bir türlü yok edemediler

 

Matlaşmış renginde gizlediğin Aşkı,

Zülfünün tellerine taktığın hattı,

Bir bir oluşurken seyrindeki anı,

Özlem hasretle var edip yok edemediler

 

Yok olmak mı, yok oldum özlem hasretle,

Dosda; hasret, özlemle geldim bu deme,

Özlem, hasret şarkıları dilimde name,

Bir özlemi bir hasreti bende yok edemediler

 

Alem bana Muhammed Nebioğlu diye seslenir,

Herkes görmek istediği gibi gösterir,

Oysa adım hasret, özüm, özlem, özlemimde gizlenir,

Ben özlemim, özlem benim özlemim

 

İşte bu nedense bir türlü özümsiyemediler,

Özlemler özlemin özleminde özlenir,

Zevku sefalar özlemin özleminde gizlenir,

Lal olur diller görünce özlemi özleminde

 

Eller yüreklerde nefesler özlemle yetersiz kalır,

Maşukanın özlemi özümüzde özlem ile yaşanır,

 

 

DOSD UM DOSD OLMAYA GELDİM DOSDUMA

 

Dosdum ben Dosd olmaya geldim Dosduma,

Aşkım ben Aşk olmaya geldim aşığıma,

Aşık maşuk demiyle oluştu dü cihan,

Ey dünya unutma serimi vermeye geldim canı cananıma

 

Dosd Dosddur eveli ahirinde her dem,

Dosd Dosddur iyi, kötü, güzel, çirkin diyemem,

Cümle var yokdan geçer, Dosddan geçemem,

İkrar verdim layezelide dosd ile dosd olmaya sultanıma

 

Bu gün Dosd dediğime yarın düşman diyemem,

Şahımın nutkudur bu Dosd Dosd olur geri dönemem,

Dosdumu hiçbir şey hiç kimseyle kıyas edemem,

Dosd için geldim bu aleme ancak Dosdla giderim

 

Yaradan, yaradılışa Dosdun mührünü vurmuş,

Ademiyetin hamurunu Dosd ile yoğurmuş,

Adem, insan, Habib, Mahbub derken Halilim olmuş,

Aciz Dosdum Ya Dosd derim gayrı bir şey diyemem

 

Ol Mahbub var etti, Habibi çoğaldı isim,

Ayna oldu dü alem Dosd cemalinde resmim,

Dosd deyince n’ola namı nişan, şanı şeref, izzeti nefsim,

Vefasız nice canlar görsem ben yine illa Dosd derim

 

Ben Dosd demişim Dosdla yaşarım gayrı neyime,

Almışım Dosdu a can kutsal olan gönlüme,

Dosduna dosdum getiremem gayrıyı dileme,

Kızıl Nebioğlu Dosdum şah evladıyım

Dosd Dosd Ya Dosd derim

 

 

AŞK İLE NAZAR KIL EŞYAYA

 

Ruhsuz ne varki bu alemde cansız diye atalım,

Gel beru ey sevgili yaratılış sırrı ile bakalım,

Gör ki eşyanın hakikatinde her şey yerli yerinde,

Öyleyse neden göstermeyiz eşyaya saygıyı, nediye

 

Bak mesajında ne diyor, sevgili kulak verib bakalım,

Eşyanın hakikatine er ki o Allahdır bu hitabı duyalım,

Kainatta her zerre ruhlanmış Zatı Aşk, lisanı hal ile,

Hu deyip secdeler kılalım evrensel Aşk ile her zerreye

 

Nice Nebilere yol gösterib dile geldi eyledi kelam,

İsaya, Musaya, ol Habibi Hüdaya onlan hitab eyledi Mevlam,

Yetmez hattı zatında nesneleri anlatmaya acizdir kelam,

Görüb de secde kılmamak mümkün mü yaradılanı Yaradan Aşkına

Vesselam

 

Her zerre sürecinden geçib gelir insan ile kemale,

Nice makamlarda cuşa gelib sermest gezer divane,

Eylenince nice kez sırrı Hak ile miracı Aşkı deme,

Görülür ki ol zerrede canı canan seyrindedir bilene görene

 

Gel ey Nebioğlu nazar eyle Aşk ile sende eşyaya,

Neden niçin nasıl deyip gafil olupta aldanma,

Yoktur onsuz ne bir zerre ne bir yer sakın unutma,

Her zerre Hakkın Esması Müsemmasız da bakma

 

 

YAŞAMADAN GİDEN HAYVANA BENZER

 

Bela zehrine Aşkla banmayan,

Her nefes Dosd Aşkıyla cayır cayır yanmayan,

Dosd cemaline herdem Aşk ile kanmayan,

Yemyeşil başak iken, samana dönen yeme benzer

 

Dosdun ceyrü cefasını lütuf bilmeyen,

Şikayet ile feryad edip inim inim inleyen,

Hak cemalin Dosd gönlünü bırakıb da giden,

İnsan iken sırtına semer vurulmuş merkebe benzer

 

Her nereye dönersen dön anda Hakk’ı görmeyen,

Alınan her nefesin kadri kıymetin bilmeyen,

Her dem Huzuru Hak’da, selatı daimde karar kılmayan,

Taklidi imanda kalmış usta bir maymuna benzer

 

Tevhid deyip birlik, dirlik kılmayan,

Tarik deyip Aşk ile dosd yolunu bulmayan,

Sufi deyip Aşk yolunda safi nur pak olmayan,

Felsefe aklının tuzağına düşmüş gafile benzer

 

Din doğruluktur, insanları doğru yola iletir,

Tarik Aşk yoludur, Dosd yoluna götürür,

Evveli ahiri Aşkdır, din meseb kaydın kaldırır,

Şekil; kayıtta kalan, yosun tutup kokuşan göle benzer

 

İki gözden bakıb bir görmeyen şaşı,

Aklı fikri egosu, mangırı din olmuş; maaşı,

Şu dünyada kaç olursa olsun hayvanı yaşı,

Ey Nebioğlu Aşıklar deminde

yaşmadan giden hayvana benzer

 

 

DOSD HAK DİYENLERDENİZ

 

Hakka aşığız halkıyette gezer dururuz,

Arar sarar himmet ile insanı kamil buluruz,

Budur bizim bu alemde tek umudumuz,

Layı bıraktık illa Dosd Hak diyenlerdeniz

 

Gören duyan kelim olan ehline tarif edildi,

Zekiz subuti sıfat ile insanda tarif edildi,

Mekan suret münezzehken Aşık gönlünde tesbid edildi,

Buldurdu hamdülillah iydi ekber oldu diyenlerdeniz

 

Hakkel yakın gördüğümüzü nasıl inkar edelim,

Heyhad Nebioğlu, tadılanı nasıl tarif edelim,

Uyan ey can ondan gayrı bir şey yok ne diyeyim,

Görenedir her şey, köre ne; aç gönlünü diyenlerdeniz

 

 

ENGÜR ŞERABI

 

Gönül mestanesiyiz kalu beladan,

Yarin leblerinden içmişiz Aşk’ın şerabın,

Görüldük cemali yardan vuslat yolunu,

Dosd elinden içtik engür şerabı

 

Vahdet deminde eylendi mirac,

Yar cemali seyri ile geçmektir sırat,

Herkese bir şey, bize yar olur mirat,

Dosd elinden içmişiz ağulu şerab

 

Dosd sunar biz içeriz eyleriz seyran,

İçmeyenler olurlar nefsiyle güman,

Kızıldeli Nebioğlunda mihman,

Olanlarla sun abukevseri bizlere yarab

 

 

DÖNEKLERDEN AHIM VARDIR

 

Canı cananım kıblegahımsın Ya Ali,

Darı Hüseyine durdum bir ahım vardır,

Nicesine bend olup ikrarına dedik beli,

Ahiri vefasız çıktı, gallaş çıktı şikayetim vardır

 

Hanemiz kapısını Haydar kapısı belledik,

Gelene, mihman Ali Şahımdır dedik,

Erenler lokmasına niyazlar beraber kıldık,

Dönüp arkamızdan vuranlardan şikayetim vardır

 

Hak Muhammed Ali nedir bilmezken,

Ehlibeyd deminden hayli uzakken,

Kerbela deminden, teberradan bi haberken,

İkrar verip dönen iblislerden şikayetim vardır

 

Şeyhim deyüp meydanlarda gezenler,

Sanki görüyormuş gibi altan üsten süzenler,

Kendileri gibi münafıkların sözüne boyun eğenler,

Adın ile yola çıkan şarlatanlardan şikayetim var

 

Kimi ikrar verip bir el dahi almamış,

Seyrüsülük nedir inan tatmamış,

Rüyasında görüp şeyhim diye fırlamış,

Meydan okkabazlarından şikayetim vardır

 

Yol Aşkın, Hak, Muhammed, Ali yoludur,

Tevella Teberra bişek erenler koludur,

Nesebim, mesebim Ehlibeyd Caferi soyudur,

Kızıl deli Nebioğluyum soysuzlardan şikayetim vardır

 

 

ANLATAMADIM

 

Edinmedim Hakdan gayrı gönlüme yar inan buna,

Edinmemde yaşadığım sürece asla

Yaşarsan inancım evladı ayal dosd ile canla,

Gayrı yaşam haram bize dedim anlatamadım

 

Kimi kime anlatıp duruyorsun a canım,

Yirmi sene kolay geçen zaman mı sandın,

Çocuklarımın anası evin hanımı unutmamalısın,

Bunu nedense sana bir türlü anlatamadım

 

Sana laf söyletmedim söyletememde,

Nankör değilim koca bir ömür geçti birlikte,

Acı, tatlı, iyi, kötü, nefret, sevgiyle,

Hiç mi kutsal, doyumsuz anımız yoktu belletemedim

 

Safsın çok çabuk yolun sabtırıp aldatırlar seni,

Kendini yüzüne gülenlere, münafıka kaptırma emi,

İstemezler kendilerinde olmayan sevgi düzeni,

Uyma, gülünç duruma düşmeyelim dedim anlatamadım

 

Var sevgiyle dolsun bundan sonraki anın,

Himmetiyle nazarında olasın ulu sultanın,

Bize eylediğin yirmi yıllık candan hizmetlerinin,

Her demine binlerce lütuf eylesin ol kerem kanım

 

Biz mahküm edilmişiz çileyle yaşama,

Dertli başımızla yapayalnız kalmaya,

Bedenimizde kalmadı bir zerre yanmaya,

Ömrümüz bitti bitecek şu imtihanı bitiremedik

 

Sana sevgide kusur mu ettik,

Gözüm üzerinde kaşın mı var dedik,

Sevdik seviştik hayad arkadaşı, dosdum dedik,

İnatlaşmış aklından vazgeçiremedik

 

Bir yola seçildik gönüldür Dosdluk diye,

Kapıldık elhamdülillah salındık derinliklerine,

Yunus, Mevlana gibi sevgi özüne,

Bandık da döndük aşk ile bir seni döndüremedik

 

Haklıyım, haksızım a güzelim ne çıkar,

Tartışmak, kavga, inat yuvalar yıkar,

Sebep olanlar bir güzel gülüp geçib de bakar,

Kendimize dönüp bir türlü birbirimizi anlayamadık

 

Sana hak verib, iyi yaptın diyenler,

Kurtardın kendini, canını deyib de gülenler,

Evlad yuva zevkini unutan kalpsizler

Acılara melhem olamazlar dedim anlatamadım

 

Eşimiz, işimiz, gizlimiz pazara çıktı,

Dedikodu, kıskançlık bizi de yıktı,

Nebioğlu feryadım Arşıalaya çıktı,

Ne hikmetse kendimizi anlatamadık

 

 

NERDESİN YA DOSD

 

Nerde kaldı hani can ile can olan yarlar,

Hem dem olacak bir Dosdumuz kalmamış,

Dosd ile yaralandım dinmiyor kanayan yaram,

Yaralarımızı saracak bir dosdumuz kalmamış

 

Gönül mabedimizde bir hayli canımız vardı,

Esdi ayrılık rüzgarı bizi yaktı kavurdu,

Her bir canımız bir dağa savruldu,

Haber alacak, soracak bir dosdumuz kalmamış

 

Al emanetim Ya Rab, çekib buradan gideyim,

Bu kallaş dünyanı çal başına ne edeyim,

Çık karşıma baksana neler neler ederim,

Tabutumu taşıyacak bir dosdumuz kalmamış

 

Dosd Aşkımdır, Dosd mihrabım, sırdaşım,

Dosd Ehlibeyddir gayrı olmaz yoldaşım,

Ahbe dünya ikrarından dönenlere şaşarım,

Karı-kocayı-mangır-baldırı bulan gitmiş dosd kalmamış

 

Ehlibeytim Hak Muhammed Ali, Mısridir Şahım,

Ehlibeydden gayrısına eğilmez asla başım,

Dosdluğu Mısriden aldım Dosddur muradım,

Tevella Teberrada Hak dosdumuz kalmamış

 

Dosd ektim, Dosd suladım, Dosd isterim,

Bilirsin ki senden dahi dosd için vazgeçerim,

Koy kadehime ağunu Mevlam vallahide içerim,

Kızıl Nebioğlu dosddan gayrı dosdumuz kalmamış

 

 

BİRCAN OLALIM

 

Hak var etti ey can cümle alemi,

Gelin dosd evinde hep Dosd olalım,

Kurdurup evrensel gönül cemini,

Tanışıb, bilişib bir can olalım

 

İsaviyiz, Musaviyiz, Muhammedi,

Bilmeyene, duymayana ne demeli,

Sen cennetliksin, biz cehennemlik mi,

Gelin canlar özde birlik olalım

 

Nerede gelen peygamberler ümmeti

Onlarda çekmediler mi zulmeti,

Gelib, gitmenin bizde asıl hikmeti,

Tanışıb, bilişib bir can olalım

 

Dinler tarikatlere ayrılmakta ne,

Ayrılıklar gelir iblislerin işine,

Biz insanız neden düşeriz bu hale,

Allah birdir gelin birlik olalım

 

Adem, Nuh, İbrahim, Hak demedi mi,

Musa, İsa cümlesi dosd çekmedi mi,

Nice pirler birlik için canlar vermedi mi,

Gelin de biz de Hakda birlik olalım

 

Duymayanlar devam etsin kavgaya,

Yuh olsun yürüyen savaşçılara,

Selam birlik sevdasıyla coşana,

İnsanız biz gelin birlik olalım

 

Düşmansa nefsimiz yeter bize düşman,

Vatan ise aşığa gönüllerdir vatan,

Gönüllerde tekdir var olan sultan,

Ol sultana ermek için gelin birlik olalım

 

Muhammed Nebioğluyum, Dosd söylerim,

Dünyaya; sevmek, sevilmeye geldim,

Evrensel birlik, dirlikdir tek dileğim,

Uzat elini sevdiğim gelin birlik olalım

 

 

TEVHDİ SEYRAN

 

Ben sanırdım bu benim efalimdir alem içre,

Şükrenlillah Recebin sırrında aşina olduk,

Sıfatlanmıştım sıfat içre zannımda

Şükrenlillah Şaban sırrında aşına olduk

 

Benim derdim benden gayrı bir benlik yok,

Şükrenlillah Ramazan sırrında aşına olduk,

Kadri kıymet bildik ol Habibin zevkiyle,

Hamdülillah ceminde mekanı kuran olduk

 

Efali efalullahtır zevk etirilince sırrı Receb,

Seyrine Erince sıfat sıfatullah olur Şabandan sebep,

Zatı zatullah Vücud Hak oldu Ramazanda hep,

Şükrenlillah kadri kıtmet bilen sırrı kurana erdik

 

Hoş sefa geldin, bizi bizden alan Şehrü Ramazan,

Hasretinle yandık yakıldık, Aşkın ile Şehrü Ramazan,

Receple ekilib, Şabanla serpildik Şehrü Ramazan,

Zatınla Rabd olduk kadirine hoş geldin Şehrü Ramazan

 

Üç aylar sırrı feth olunca olur tamam,

Ermek bilmek lazım kadri kıymet vesselam,

Hak ile Hak olmakla çekilir besmele,

Nebioğlu bayram şimdi de hoş geldin Ramazan

 

 

BEN ONUN GÖNLÜNE ALDANMIŞIM

 

Bakışına, endamına, sedaketine,

Gülüşüne, işvesine, bülbül sesine,

Duruşuna, bakışına, sıcak nefesine,

Her şeyden öte ben özüne aldanmışım

 

Kanmışım kana kana, kanmak isterken,

Yanmışım yana yana, kül olmak isterken,

Coşub ümidlenmişim gelişine bakarken,

Sarp dağlara sarılmışım özlemle ben ona aldanmışım

 

Hoş ona aldanmak da güzel kanmak da,

Özlem ve Hasret Aşk ile yanmakta,

Volkanlar gibi püskürüp kasırgalar gibi coşmakla,

Ben bu garib sevdanın namelerine aldanmışım

 

Aldatmış özlem; yakmış özlem, hasretle beni,

Bir ayrılık türküsü yanık yanık dizeleri,

Özlem hasretle dokunulası ol kıbkızıl gülleri,

Kızıl Nebioğlu ben onun gönlüne aldanmışım

 

 

CANANI SEYRED

 

Göreli Dosd cemali akıl gitti başımdan

Gelde aklı mat eyleyen cananı seyret

Seher yeli Dosddan kokular getirdi

Misk midir amberbi gel mestaneliği seyret

 

Gel beri gel ey can hevaya gitme

Dertli olanlar gelir derman üstüne

Nizamı intizam cem olmuş niyaz üstüne

Gelde incil kuran Tevrat zeburu yazdıranı seyret

 

Oku emrini alan açıp kendi özüne bakar

Şerh olunan canlı kuranda kendini açar

Dosdu bulan dosd olup günah sevapdan geçer

Bunca isyana tuğyana gelde ihsanı seyret

 

Rahman Rahim olan özde sultanı

Örtücü olan canandır bak keremkanı

Nice yıkık gönüllerin sarhoşların da mekanı

Örtücü vahdet sahibi olan gel settarı seyret

 

Seyret gel asıl olan kendinde kendini seyret

Gönül zikri Aşk muhabbetle biraz gayret et

Ey Kızıl Nebioğlu sende gönül gülşenine göç

Gören görünen bilen bilinendir kendi sen secde et

 

 

DOSDU İSDEDİM

 

Hak ile pazarlık ettim sevdiğim

Cennet huri değil Dosdu istedim

Budur dedim benim bir tek emelim

Dünya ukba değil sevdiğim Dosdu istedim

 

Şu Dosd belası neyse yaktı başımı

Hasret ile feryadım arşı alaya dayandı

Asırlardır ağlayan gözümden kanlar aktı

Vazgeçmedim asla ben yine Dosdu istedim

 

Dosd Dosd dedim ikrarımdan dönmedim

Dosdsuz yaşam nedir ben hiç bilmedim

Dosdla oturup Dosdla kalkıp Dosdla söyledim

Zevku sefam derdi belam Dosddur dosdu istedim

 

Nice demler hep dosdla ağladık güldük

Dosd ile Dosdluğun kadrini bildik

Nice erdiğimiz demlere hep Dosdlarla geldik

Dün bugün olduğu gibi ben hep Dosdu istedim

 

Noldunuz nerdesiniz ey vefakar Dosdlar

Hani sözde seven ağlayan yanan canlar

Ne yazıkki şu gözler halen sizin için ağlar

Yetişdi Hızır cana sordu dermanı illa Dosd dedim

 

Kalmadımı aranızda kadri kıymet bilenler

Aşk muhabbetle can yemeği beraberce yiyenler

Senle Hakkı Dosdu gördük bildik diyenler

Kızıl deli Nebioğlu ağlar inler yine Dosdu isterim

 

 

YA RESULALLAH

 

Cemalini dü alemde

Görelim Ya Habiballah

Ehlibeytin bahçesine

Girelim Ya Resul Allah

 

Hatice ana ile Aşka

Fatıma ana ile sırra

Hasan Hüseyinle dara

Erelim Ya Resul Allah

 

On iki imamla deme

Ondört mahsumla ceme

Kerbela Aşkıyla Şaha

Varalım Ya Resul Allah

 

Abdulkadir Muhyiddinle

Rufa bedevi dussukiile

Kıbkızıl candosdlar ile

Varalım Ya Resul Allah

 

Hacı Bektaş veli ile

Hem Niyazi Mısri ile

Cümle pirler Aşkı ile

Varalım Ya Resul Allah

 

Evvel Ahir olan sensin

Hem Rahmetellil Alemsin

Ali Şahım ile birsin

Diyelim Ya Resulallah

 

Kızıl Nebioğlu söyler

Cümle alem bunu dinler

Bahçende açılan güller

Olalım Ya Resulallah

 

 

AŞKIN ÇÖLÜNE

 

Eğer bir gün düşerse Aşkın çölüne yolun

Orda durup eğlenme ha çıkmaya çalış

Etrafında mecnuna benzer birini görürsen

Dokunup bulaşayım deme koşmaya çalış

 

Aşkdan bahsederlerse tıka kulağın

Sorarlarsa Aşktan lal eyle dilin cevap verme sakın

Kucak açarlarsa aman ha aldanma sakın

Kıbkızıl görünen gül sanma nardır o düşmeye çalış

 

Derdinmi yok be hey can neden buradasın

Gördüğüm kadarıyla henüz körpe çağdasın

Bırak ağlayıp yanacaksa bunu mecnunlar yapsın

Amansız çöllerde durma ha çıkmaya çalış

 

Tabi ya sende duydun mecnun ile leylayı

Zülfü narında yanan kerem aslı şeydayı

Nice dağlar delen ferhad şirin ile azrayı

Bunlara kanıpta dünyanı zindan etme uyanmaya çalış

 

Hoş inanki bunlarsın dü cihan değmez bir pula

Leylasız mecnun mecnunsuz Leyla kaç para

Bir ahunun sevdası değilmi bizi düşüren Aşk ile dara

Elindeyse düşme göreyim bu sırra ermeye çalış

 

Özüm Leyla adım mecnun her zerrede sırdayım

Dertleri zevk edinmişim Aşk narına yanarım

Dosda bir kurban gerekmiş işte başım buradayım

Kızıl deli Nebioğlu fedayı Aşkı kerbelayım

Görmeye çalış

 

 

 

 DOSD YOLUNDA BAŞIMIZ

 

Rahmet kesildi çöle döndü topraklar

Çatlayan topraklarda özlemden çizgiler var

Hasret ile yandı yakıldı köhne yuvalar

Yar Dosd hasretiyle yanık acı bir bekleyiş var

 

Ne zorla güzellik ne taşıma suyla değirmen döner

Bir sevda türküsüdür bu ancak aşıyan söyler

Zahmı vurulmaz yar yarasıdır inim inim iniler

Sevda çöllerinde hasretle bir bekleyiş var

 

Bu sevda garib sevdaların sevdasıdır

Bu hasret özleyenin özlenenin özlemidir

Bu dertler derdi zevk edenlerin dermanıdır

İşte böyle bir bela çölünde seyranımız vardır

 

Gönlüm çöle dönmüş kalbim volkana

Leyla sevdam olmuş durmuşum divana

Haykırışım şahlar şahı ulu Hünkara

Böyle bir pazarda metahım vardır

 

Aşk pazarına girdim bende Aşk ile

Bütün zerrelerim cuşu geldi dosd ile dile

Kıbkızıl üryan Nebioğluyum Aşığım diye

Yokluk pazarına koyulmuş başımız vardır

 

 

 

KİMİ AFFEDECEKSİN

 

Birlik dirlik için niyaza durduk

Erdir emelimize ey gani sultan

İsyan tuğyan günah kazanında yoğrulduk

Al bizi gönlünde ya Şahım Aliyy sultan

 

Bir damla sudan var ettin bizi

Kudret denizinde yüzdürdün bizi

Şekillere büründürüp durdurtan bizi

Kün emriyle var edensin ey Gaffar Sultan

 

Düşünürsek varlığında zerre değiliz

Hiçbir şey yapamayız irade sahib değiliz

Aciz miskin edna kullarınız bilmez değiliz

Rahman Rahim değimlisin kerem kıl Sultan

 

Nebioğlu dosd larla asi günahlarla doluyuz

Alsanda almasanda biz senin Aşk kulunuz

Boyun bükmüş Dosdlar ile divan durmuşuz

Gaffarı zünub değilmisin Ya Vedüd Sultan

 

Bilen bildiren alan verensin

Gelib giden görüb gözeten sensin

Cümle kulların iyi güzel neyime benim

Biz günahkarlar olmazsa kimi affedeceksin

 

Kızıl deliyim küfrüm dağları aştı

Gayrı bundan kelli işimiz ol şaha kaldı

 

 

 

NOKDA OLMUŞSUN

 

Cümle isimlerle her zerreye nakış edilmişsin

Derlenip sırrı Ba ya inib gizlenmişsin

Anlaşılır zannedilib Nokta olmuşsun

Gelde beraber şerh edelim ey Alim sultan

 

Cümle mevcudat ve alem hepisi birdir

Hay isminle yaşar her şey senle diridir

Mekansız değil mekanın bi mekan gönül evidir

Al bizide gönül evine ya sahibel fukara sultan

 

Yanlızlık Allaha bile yakışmazki yanlız değilsin

Bilinmek istedin bizde bilinmez değilsin

Habib mahbub Aşkıyla kendin seyran edersin

Biz aciz dosdlarada lütfeyle ya vedüd sultan

 

Bildirdin bizlere maşukun sırrı beyanı

Döndürüb durursun Aşkla devranı

Belalara saldın Nebioğlu naçarı

Vuslatını çok görme ey vasi sultan

 

 

 

EHLİBEYD YETER BANA

 

Cümle alem sizin olsun

Bir can bir Dosd yeter bana

Şanı şöhret sizin olsun

Şahım alim yeter bana

Ehlibeytim yeter bana

 

Cümle tacu tahtlar yıkılır

İyiler kötülerden seçilir

Bir gün gelirde gidilir

Bir Dosd bir can yeter bana

İmamlarım yeter bana

 

Dünya cennetten geçmişiz

Dosd gönlüne yetmişiz

Aşk Ataşıyla kül olmuşuz

Bir Dosd bir can yeter bana

Dosd Pirler yeter bana

 

Bela gömleğini giydik

Elem kederle biliştik

La mekan zevkine erdik

Maşukumuz yeter bana

Ali Şahım yeter bana

 

Kızıl Sultan söyler oldum

Aşk pazarında satıldım

Nebioğlu dile geldim

Hak Muhammed Ali yeter bana

Dinim Aşk sevgi diyen yeter bana

 

 

 

BİRDAHA GÖREYİM NOLURSUN YETİŞ

 

Azdı yaralarım azdı

Dertlerim bi hayli taştı

Ararım derde dermanı

Yaremin dermanı sevdiğim yetiş

 

Arar oldum beldelerden

Sorar oldum hep dillerden

Bana ne gerek ellerden

Derdimin dermanı yarim yetiş

 

Yaram onulmaz hale geldi

Tabibler hayrette kaldı

Dokundukça yaram azdı

Derdimin dermanı gel yarim yetiş

 

Gel sevdiğim bakışın şifa olsun

Dokun ki yarama elin çare olsun

Bir nazar kıl vaktimiz dolsun

Derdimin dermanı Dosd canım yetiş

 

Aldım bu derdi yarimden aldım

Hasretiyle yandım hem yakıldım

Kendimi sensiz ıssız çöllerde sandım

Derdimin çaresi güzel şah yetiş

 

İrfan meclisine varıb da sordum

Verdiler cevabı aldım yıkıldım

Yaran onulmaz yarsız dediler duydum

Nerdesin sevdiğim nolursun yetiş

 

Avazım oldun söyledim senlen

Dökülür kelamlar canı gönülden

Zikri feryadım eksilmez dilden

Hasretim özlemim nolursun yetiş

 

İşittim sultanım nutkun işittim

Nebioğluyum Hasret Aşkınla piştim

Gördüm her zerrede hep seni gördüm

Bir birdaha göreyim nolursun yetiş

 

 

 

YÜCE KADIN KUTSAL MABED

 

Eğer kadın eksik etek denilense

Nice eksiklikleri olanlar utansın

Ayda bir adet görmeleri suç sayılırsa

Herdem ağzından adet dökülen adetlerde kalan utansın

 

Örf adetlerle yaşayan adetli değil mi

Hakdan gayrı görmek eksiklik değil mi

İndallahdan gayrı yoktur bilinmezmi

Birlikten düşenlerdir kadın onlar utansın

 

Kadınsız yaşam varmı gösterin secde edeyim

Onlarsız yaşayın var olunda göreyim

Babasız doğduda anasız bilmem ne diyeyim

Nisa suresin nefsine şerh edenler utansın

 

Nebilerin velilerin alemlerin masharı onlar

Cenneti ala ile müjdelenen Hak analar

Azgın nefislere gem vuran çilekeş canlar

Menfaatleri için onları kullananlar utansın

 

Var yok onlarla kıyas mizan tutulur

Cennet cehennem mana onlarla kurulur

Kabrine telkin bile ana adıyla okunur

Rahimukullah masharını tanımayanlar utansın

 

Nebioğluyum bende zahir batın Hak anadan doğdum

Sevmeyi sevilmeyi nice sırları onlarda gördüm

Sırrı velayete Hak dosd sizlerle erdim

Muhammed, Ali, Mürşidim de bir anadan bilmeyen utansın

 

Çilekeş dertli analarımızsınız seven sevdiğim

Hakikat sırrınızı zevk ettirdi şah mürşidim

Aslında size söylenecek Hak söz nedir bilirim

Hakikatten insanlıkdan gerçeklerden bihaberler utansın

 

 

 

DOSDA DOSD NEGÜZEL OLMUŞ

 

Meleklerle seyran ederken

Nutku Hak duyuluvermiş

Bilinmekliğim için sizi varettim

Deyivermişte ne güzel olmuş

 

Habib mahbub sevdasına

Nice can gelmiş cihana

Kimi yoksul kimi geda

Yerli yerinde ne güzel olmuş

 

Adem Nuh İsa Musaylan

İnsu cin huri gılmanlan

Bezeyip koymuş insanlan

Dosda dosd ne güzel uymuş

 

Zatına mirad insanı

Eyletmiş cümleye ikrarı

Candan geçene cananı

Dosdla vuslat ne güzel olmuş

 

Nice hilkatlerle salmış

Cümle adın mahluk koymuş

Ahseni takvimle sunmuş

İnsan Hak ne güzel uymuş

 

Cümle alem zevkin hayranı

Şeker kurban nice bayramı

Cemale Aşık olan canları

Her dem bayram ne güzel olmuş

 

Nebioğlu cuşa geldim

Cümleden geçib dosda yettim

Sevgidir din meseb bildim

Gönüle secde ne güzel uymuş

 

 

 

CEDDİM HÜSEYİN AS

 

Hicretin dördüncü yılı şaban ayında

Doğdu ol Risalet Şahı Hüseyin

Müjdeler gelince Resulü zişana

Sevinçle ahı bir çektirdi canım Hüseyin

Ciğerleri yaktı yandırdı ahı Hüseyin

 

Hüseyin Hüseyin canım Hüseyin

Mazlumlar Mazlumu Şehid Hüseyin

Gönüller Sultanı İmam Hüseyin

Fatıma Mürteza Canı Hüseyin

 

Muharremde giyeriz kızıl karalar

Hasan Hüseyin Aşkı bizi yaralar

Fatımanın ahı ciğer paralar

Kan ağlar çeşmimiz aman Hüseyin

Aşkımıza bürhansın ceddim Hüseyin

 

Hüseyin Hüseyin canım Hüseyin

Mazlumlar Mazlumu Şehid Hüseyin

Gönüller Sultanı İmam Hüseyin

Fatıma Mürteza Canı Hüseyin

 

Ol nazik bedenler düşürüldü yola

Medine Mekke ordan kerbela

Ayandır size Fatıma Ali Mürteza

Dağlayacak bizi darı Hüseyin

Aman medet sizden ceddim Hüseyin

 

Hüseyin Hüseyin canım Hüseyin

Mazlumlar Mazlumu Şehid Hüseyin

Gönüller Sultanı İmam Hüseyin

Fatıma Mürteza Canı Hüseyin

 

Ebu süfyan melunu sinsilik başı

Melun muaviye fitnedir işi

Lanet yezidler kana doymaz bir türlü

Cümle cihan ah eder aman Hüseyin

Dü alemde delilimiz ceddim Hüseyin

 

Hüseyin Hüseyin canım Hüseyin

Mazlumlar Mazlumu Şehid Hüseyin

Gönüller Sultanı İmam Hüseyin

Fatıma Mürteza Canı Hüseyin

 

Sizin için yananlar cehennem görmez

Sizin için akan gözyaşı dinmez

Kerbela acısı asla hiç bitmez

Bitmeyen Aşkımız imam Hüseyin

Derdimize derman mazlum Hüseyin

 

Hüseyin Hüseyin canım Hüseyin

Mazlumlar Mazlumu Şehid Hüseyin

Gönüller sultanı İmam Hüseyin

Fatıma Mürteza canı Hüseyin

Canlarımızın canı ceddim Hüseyin

 

Tevella teberrası olmayan bilmez

Bu ceme hain nankörler girmez

Sizin için can vermeyene insan da denmez

Kızılbaş Nebioğluyum fedadır başım

Bağışla bizi dosdlarla şahım Hüseyin

 

Hüseyin Hüseyin canım Hüseyin

Mazlumlar Mazlumu Şehid Hüseyin

Gönüller Sultanı İmam Hüseyin

Fatıma Mürteza Canı Hüseyin

 

 

 

HZ HÜSEYİN AŞKINA

 

Bugün muharrem tutarız matem

Kılalım selam Hüseyin aşkına

Kırıldı beller tutmuyor dizler

Akıyor gözler Hüseyin aşkına

 

Yer ile gökler insü melekler

Tutarlar matem Hüseyin aşkına

Cümle mevcudat kılar feryad

Ey Şahım imdat kerbela aşkına

 

Kerbela çölü kana boyandı

Cümle sultanlar birbir dayandı

Çıktılar cenge kalkmıştı perde

Görüldü Habib eylendi secde

 

Kevser önünde cümle sultanlar

Bekler dururlar gördü Hüseyin

Hüküm verildi kalem kırıldı

Yetmişiki şüheda uçtu bekaya

 

Süfyan Muaviye cümle yezide

Lanet kılalım her an zalime

Kızıl Babadan doğduk Aşk ile

Kerbela şehidi olalım diye

 

Çok şükür evladı Aliyiz biz

Kızıllar giyen kızılbaşız biz

Nebioğlu cümle can dosdlarla

Hüseyin Aşkına fedayı canız biz

 

Ali Fatıma yarı Hüseyin

Ceddimsin mazlum imam Hüseyin

Canımız feda Şahın yoluna

Şefaat kanı İmam Hüseyin

Aman Hüseyin Medet Hüseyin

Ceddim Hüseyin Şahım Hüseyin

 

 

 

ŞAHIMEVLAM AS

 

Şahı Mevlam yürüyor kerbelaya

Hayden canlar bizde nasib alalım

Yezide haksıza boyun eğmedi

Tevella Teberrayla yürüyelim

Ehlibeyd yolunda darda duralım

 

Nice soylu soysuzlarla yürüdü

Zoru gören gafiller geri döndü

Mazlumlarla Şahımı yalnız bıraktı

Kalu bela dedik vefa kılalım

Ehlibeyd yolunda serler verelim

 

Binbir hile ile davet kıldılar

İkrar verib çok çabuk unuttular

Ali Şahımada böyle yaptılar

Küfe zihniyetinden dur olalım

Mevlam Hüseyine kurban olalım

 

Bir damlacık suya hasret koydular

Yetmişiki cana bir bir kıydılar

Ana bacıları yasa boğdular

Ahı feryad edib matem tutalım

Ceddim Hüseyin yolundan gidelim

 

Bu ne zulüm Yarab bu ne adalet

Sabretmek kolaysa gelsende sabret

Mazlumlara rahmet yezidlere lanet

Ehlibeyd ahını koyma kerem et

Kerbela Şahına selatı selam et

 

Cümle şehid oldu kaldı Hüseyin

Şahı Kerbeladan nutku dinleyin

Habibin binasın kanımla yüceltin

Deyib yürüdü zalimler üstüne

Lanet düşmanı Hüseyin üstüne

 

Nice melunlara Hakkın bildirdi

Zalim Şimir Şahın başın indirdi

Cümle mevcudatı inim inletti

Şah gitti gel halimize yanalım

Yezide nesline lanet kılalım

 

Kızardı gökyüzü mahşer misali

Yanıb kaynadı yer volkan misali

Vakti doldu kerbela Şah visali

Tüm mevcudat Hüseyin der iniler

Bunu cümle alem ah ile dinler

 

Gözden aksa kanlı yaş yerindedir

Hüseyne biat Hak Dosda secdedir

İkrardan dönmek nesli yeziddendir

Hak Muhammed Ali Hüseynileriz

Kırmızılar giyer kızıl deliyiz

 

Kızılbaşım ahı feryad kılarım

Kerbela meydanında cenk ederim

Ehlibeytim canbaşımla fedayım

Canlar kurban olsun ceddim yoluna

Bakmayın biz naçarlar kusuruna

 

Ceddim mazlumların başı Hüseyin

Bugün can aşı var gelin nuş edin

Ehlibeyd yolunda Aşkla gidenin

Nebioğlu Kızıl kurbanı olayım

Hüseynilerin hadimi kalayım

 

 

 

DELİ GÖNLÜMÜZE

 

Ta kalu beladan eyvallah demişiz

Dosd deyip yardan şükür geçemedik

İçmişiz aşkın peymanesini lebinden

Şu deli gönlüme söz geçiremedik

 

Birlikten doğduk dolaştık kesrette

Düşürdü bizi ağyar ile zillete

Vedamı edelim yar ile olan halvete

Kesrette halvet edip oldeme geçiremedik

 

Hak dedik Hak ile Hak olanlara

Engür dedik yar elinden sunulanlara

Nice meyil edelim fenada kalanlara

Na deyip Dosd Narına düşüremedik

 

Biz hakız Hakdan gelip Hakka gideriz

La mekaniyiz gönülden seyran ederiz

Cümleye Hak farksız meczub belleriz

Aşk ile aşığın vuslatını maşukta zevk ettiremedik

 

Aşk olurum Aşka secde kıldırırım bu demde

Din iman meseb beşreb ırk renkmi kalır erende

Nebioğlu Dosd ile zevki aladadır bu cemde

Şükür illa Dosd diyenlere gayrıyı dedirtemedik

 

 

 

HER ŞEY SENİ ANLATIR

 

Sen ey her dilde terennüm edilen güzel

Namelerin ritimlerinle ruhları yad ettin

Söylenen sözlerinde salınan başlarda

Körlenmiş Aşıklara ışık verip yol verdin

 

Bak şu sazın ritmine hep seni anlatır

Ya şu neye ne demeli gönüller fetetmeye çalışır

Kudüm masar derken ud ile halile rebab

Hep seni sevgiyi ey sevgili yani seni anlatır

 

Bülbüller dil kesilmiş yapraklar donuk

Semaları inletir coşkulu nameler yanık yanık

Mestane gönüller tüm zerreler hep seninle uyanık

Ey sevgili bak cümle mevcudat hepseni anlatır

 

Nice Sofı zahid bilemez böylede anıldığını

Canlı kuranla yad edilip sema döndüğünü

Çalan çaldıran söyleyen söyleten olduğunu

Kızıl delidende kelama gelip kendi kendini anlatır

 

İşte sensin türkülerde şarkılarda özde sen

Dilde gönülde herdem her zerrede sin sen

Meyhanede meyde kilisede havrada da sen

Nebioğlu kalenderde bir başka zevkdesin

 

 

 

DOSD İLE BAYRAM

 

Duyuldu canan müjdesi

Bugün bayram koşun dosdlar

Yar cemali kıble eylemiş bize

Koşun Dosd göründü bayramdır dosdlar

 

Yiyip içip niyet etmeyiz

Aşk ekmekle iftar etmeyiz

Kadri kıymetsiz kandil bilmeyiz

Gelin Dosd cemalin açtı bayramdır dosdlar

 

Sırlanınca o biz niyet eyledik

Onsuz hayatı oruç belledik

Hasretle günleri günlere ekledik

Muştusun aldık gelin bayramdır dosdlar

 

Dertli gamlı yaslı günler heb bitti

Yanan gönüllere Aşkın suyu serpildi

İftar için beklenen hilalimiz doğdu

Koşun bugün bayramdır dosdlar

 

Dün arefeydi bugün can bayram

Dosddan haber yetişdi geliyor sultan

Koşun Dosd ile olur ancak gerçek bayram

Dosd ile dosd olduk gelin bugün edelim bayram

 

İşte ezan kızıl dede nebioğlu dile geldi

Lebleriyle Şahı cihan iftar eyletti

Dokuz tekbir ehli dosdla selat eyletti

Koşun bugün bayramdır Dosdlar

 

 

 

BUGÜN BAYRAM

 

Baktık cemaline gördüğümüz Hak

Gönlümüze Nur doğdu muhakkak

Vuslatı Rahmanla gönlümüze ak

Koşun bugün bayram dır dosdlar

 

Haccul ekber bayramı oldu

Dosdla vuslat gönül doldurdu

Nebioğlu Dosdla bayramı buldu

Buyrun bugün bayram dosdlar

 

Bayram oldu Bayram oldu

Gönül aradı Aşkı Dosdda buldu

Bayramla dü cihan fena buldu

Ehlibeydle herdem bayramdır dosdlar

 

Hakkı gören göz olana

Kulak olupta duyana

Hak kelamın söyleyene

Bu canımız feda canlar

 

Fedayı can olana ayan

Batmaz asla doğmuş olan

Aşk ile ol dosda yanan

Herdem onadır asıl bayram

 

Bayram olsun bayram olsun

Dosd ile Hak bayram olsun

Kızıl deli Nebioğlu Şah ile

Vuslat kılıp Dosd ile Bayram olsun

 

 

 

TÜRKMEN GÜZELİ

 

Yahşi yaman diyen Türkmen güzel

Mevlam senden azari dilini ishar eder

Azari türkülerle bizleri bi hoş eyler

Herdilden her renkden perdeden görünen vasfedemem ben seni

 

Bir özge candır bi sedan inletir arşı

Hayran kılar kendini resmeyleyen nakkaşı

Bir bahçede dosd için açılan gül iken hemi

Batan bir dikenin için yok edemem ben seni

 

Esbabın allı pullu gözler alıyor

Duruşun alemlere fitneler saçıyor

Aslına yetmeyen senden ürküp kaçıyor

Özüne yetirdin a felek yok edemem ben seni

 

Öyle bir mihenksinki arz senin kaderde

Görünür bilinirsin gidende hem gelende

Saklanmışsın yıkılası kutsanmış seninle kabede

Yoksa yok eylerdim Nebioğlu hem seni hemde beni

 

 

 

HOŞ GÖR DÜNYA BAKİ DEĞİL

 

Savaşacaksan nefsinle savaş alemle değil

Marifet nefsini yenmektir hiç kimseyi değil

Sev sevdir sevindir Hoş gör dünya baki değil

İnsanları ayırmakta neymiş Allah birkaç değil

 

Yücelmek istersen toprağa yönel anadır meyil

Öfkeyi yenmektir yiğitlik kavga dövüş değil

Bağışlamak asaletten öldürmek insanlık değil

Gireceksen bir gönüle gir Maksat cennet değil

 

Kendi öz suretinde var etmiş insanı ona eğil

Menfaatler için eğilmek hiçte erlik karı değil

Dil aşk için aşka gelmeli gıybet hambalı değil

Halkı Hak da Hak bilmeli Nakıs hali hal değil

 

Göz bu, görür Hakkı her şeyde, bakar kör değil

Dosda varmayan yol onsuz nefes helal değil

Aşkdan bi haber ulemayı cihanlık bilgelik değil

Ümmilik sırrına ermektir azizlik cehalet değil

 

Nebioğlu söyler sözü kendi kendine özünden

İkrar verdi Dosda çıkmaz Ehlibeytin izinden

Derbederliğim acan Aşka düşkünlüğümüzden

ŞAH evladıyız Dosd dan gayrıya bakan değil

 

 

 

AŞKI DELİL KILARSIN

 

Ey Mahbubum birim tekim doğmam doğurmam dersin

Her zerrede her doğanda her dem şanın ilan edersin

Hem bi nişan bi mekan bi zamanım bila kaydım dersin

Ol resulü Habibim deyip gizlice evine davet edersin

 

Gizlide olsa dem bu demdir ayan beyan eylersin

Nice miraçlarınız varda ancak bunda ilan eylersin

Eylediğiniz doksanbin kelamın adını ilmiledün koyarak

Miraç isteyene insanı kamili vesile Aşkı delil kılarsın

 

Sanki gerek mi yoksa rumuzmu sana gelmek için dosduna

Bu seyranda Burak Refref tahsis edersin

Hemdem olunca cümle resül Nebi ile aksada

Ol Habibullahı namazda imam tayın eylersin

 

Uğurlandı cümle veli Nebi resüllerle sultan

Dediler hadi durma seni bekliyor Ulu Yezdan

Varınca selatuselam eyle cümlemizden

Dedirtip Cibril rumuzuyla yola revan edersin

 

Nice seyranlar ettirdin göklerdeki mülkünü

Gösterdin ona her katında hikmetinin resmini

Nice asırları bir ana sığdırıp bellettin gücünü

Cümle alemlerden geçirtip huzurunda üryan eyledin

 

Durdu Cibril, neyse o kapı geçemez oldu kaldı akıl

Geçersem yanarım dedi bundan sonra anla ey akıl

Geçsede anlaşılamaz bundan sonra konuşulan ilmiledün

Bunu bilenlere ancak her şeyi ayan beyan eyledin

 

İlmi aklı cüz taat ile ey safi onu bilinir sanma

Bakmak ayrı, görmek ehlinedir hayale kapılma

Bilinmezmiş deyipte ümidi kesib meydandan kaçma

Her kişiye değil Er kişiye miracda zatını ayan eyledir

 

Efali efalullah Sıfatı sıfatullah zatı zatullah

Burakla geçilip cemde hatmolunur ol fenafillah

Ahmedi Muhammed Mustafayı mahmuda görmeye

Fenayi ref ile Bekayı seyran ettirip Muradın eylersin

 

Gel beru deyip birbirine salatu selam kıldılar

Birbirlerini ayniylen yakin umdukları gibi buldular

Bi Hurufi saltılaf ile Gönülden gönüle aktılar

Cümle aşklara bu demi devranını seyran eyletirsin

 

Aşk olursa bu yolda kişin vazgeçilmez rehberi

Kefili ol Habibdir ehli tevhidin can dosd serveri

Sabah namazıyla tevhit eyler kıyamdan efali

Öylen namaz sırrıyla rüküdan sıfatıllah ayan edersin

 

İkindi vücut vücudullahtır makamı sırrı zat

Koyunca başını secdeye birdir der vücudu mutlak

Erer Akşamla Makamı ceme oturur her şey olur Hak

Gördürdüğüne tekrar secde ettirir Hazreti ceme erdirirsin

 

Kadede tekrar oturur cemi cem eder bu demde

Kendine yaklaştırır vuslat kılar sevgiyle kimene

Yetim Malıdır bu Makamı Mahmud ancak bilene

Sunup ol yetim şerabını aşıkları mestan e dersin

 

Cemde Ahmed koydu sevgili övülmüş adını

Hazreti cemde Muhammed diyorda sıfatullahna

Cemülcemde Hassul Has koydu Mustafa namını

Ahudiyetül cemde namınışanın Mahmud eylersin

 

Böyle gidip gelmiş sevgili binlerce yıllık yollara

Dönünce baktı henüz sovumamış ısıcacık yatağa

İnanıp kendinden kendine yapmak isteyenlere

Her şey insanda deyip selatı daimi açık miraç eylemiş

 

Gel ey aşık Menaref sırrını Dostla tahsil edelim

Gelen gideni gören duyanı alan vereni aşk ile bilelim

Secdeyi Rahmanla Dostla vuslat zevkine erelim

Dücihanda her şey insanda sende bende deyip ilan eylemiş

 

Rabbi Rabla bilen ol sevgili sırrı zevkden söyledi

Cümle Aşıklara Mirrac sırrının ayan beyan eyledi

Kendi kendinde kendi kendini gizli aşikar eyledi

Adım sanım Kızıl Nebioğlu koyup Dil bu candan söyledi

 

Hakikatmi ne gelen var ne giden nede seyranı eden

Kendisidir cümle cihnda her zerrelerde zevk ettiren

Mahbubun kendini apaçık Habib diye ehline gösteren

Bir nokta sırrına talibi aşığa sülük için şerh eyletmiş

 

 

 

ADEM İLE GELDİM

 

Adem ile geldim cihana

Adem oğlu adem nesli Hak danız

Nice kez dolduk boşaldık cihana

İsmi cismi değişen,özde sultanız

 

Nuh neciullahla gemiler yapan

Davut ile örsde demirler döven

İdris nebi ile hulleler biçen

Salihle develeri güdenlerdeniz

 

İsa Musa Yahya nice nebiyle

Tebliği risaleti verip ümmete

İbrahimle hanif olan millete

İsmaille koç kurbanıverenlerdeniz

 

Muhammet Habible Aşkı ayanı

Ali Mürteza ile sırrı beyanı

Hasan Hüseyin kerbela sultanı

Onyedi kemerbestle destan yazanlardanız

 

Abdülkadir ile kadri bildiren

Ol alemeyn ile sırra erdiren

Şems Mevlana ile sema ettiren

Halvet zevkine erenlerdeniz

 

Nakkaşı Bahattinle nakışlar eden

Hünkar Hacıbektaş ile demleri süren

Hacı Bayram Veli ile iydi ekbere eren

Nesimi Sultanla yüzenlerden

 

Zerdüs Haham Budist cümle adımdır

Her ipte oynamak benim şanımdır

Yıkık Garip Gönüller Dosd mekanımdır

Her sıfatta Hakkı görenlerdeniz

 

Saflıkta zevki neşeyi gören

Aşk ipiyle Gönül ağları ören

Her sıfatta ol Dosd cemalin gören

Hakkı Hak ile bilenlerdeniz

 

Mısri sultana Baba demişiz

Muhyiddin sultanla mevcuda ermişiz

Aşk meydanında secde kılmışız

Mevcudatı Hak olarak görenlerdeniz

 

Bize ayrı gayrı diyen ehli gaflete

Irklara dinlere ayrılan millete

İki göz birlik içinken şaşı görene

Ne olursa ol sende bizdensin diyenlerdeniz

 

Konuşup yazınca söz uzayıp gider

Ayrılık hasreti bin ölümden beter

İstemeyiz cennet mekan bize Dosd yeter

Deyip Serimizi Dosd için verenlerdeniz

 

Adım dinim Aşk Aşk olunca

Boş olan gönüller Aşk la dolunca

Kendi özünde kendi kendini bulunca

Her milletin özünde can olanlardanız

 

Beni ben gibi kendinde görenler için

Evrensel Dosdluk Aşkıyla yananlar için

Her nefes sevgi Aşk şarkısını söyleyenler için

Muhammed Nebioğlu Gönül noktasına dizilenlerdeniz

 

 

 

SINAMA BENİ ARTIK

 

Sevdanın esen tatlı rüzgarı

Esin nolur esin mestan olalım

Hasretle Aşkına yanıp tutuştuk

Aç kollarını sultanım mihman olalım

 

Denizin ufgunu coşturur rüzgar

Gönlümüz Aşkınla doldu taruman

Gezeriz zikrini yad ede ede ey yar

Vuslat kapını aç revan olalım

 

Dillerde name içte ateşsin

Söyleyen söyleten hem dimlyensin

Bizi sevdalara salıp eğlendirensin

Edrikni sırrına eriştir sırdaş olalım

 

İşte bak sen ben oldum neler söylerim

Adım Muhammed koyup hitap ederim

Elbet bu fanidende birgün göçde ederim

Ayrıldığım yerde elbette birlik olurum

 

Sınama beni artık yeter hiç takatim yoktur

Aşkınla zarı zarı inlerim ahıferyadım çoktur

Sineme saplanan elinle atılan bir oktur

Ahı feryadınla Nebioğlu hasret çekerim

 

 

 

SEV SEVDİR SEVİNDİR

 

Gezerim susuz çöllerde

Mecnunem düştüm dillere

Dolanırım gurbet ellerde

Arayıpda bul Dosdum beni

 

Aşkın aldı benden beni

Gönülden çıkarma bizi

Hasretin çak etti sinemi

Vuslatına ey can erdir beni

 

Aradım bunca yabanda

Viranhanede puthanede

Muhabbetsin her anımda

Sev sevdir sevindir beni

 

Bana benden yakın ol

Doğrusu budur tek yol

Gel yarama merhem ol

Gönlüne al sırla beni

 

Aciz fakir günahkarız

Asi mücrim kullarınız

Nebioğlu Dosd niyazındayız

Affeyle bağışla Şahım beni

 

 

 

SENLEN OLUŞABİLECEK GAFLETİMDEN

 

ESTEĞFURULLAH

 

Nur idik nara döndük

Tövbe allahım tövbe

Geldik kapına geldik

 

Aman allahım tövbe

Tevbe Allahım tevbe

 

Heredem isyanlardayız

Adet tabutlardayız

Başka kapulardayız

 

Tövbe Allahım tövbe

Aman Alahım tövbe

 

Masivaya aldandık

Daldık dünyaya daldık

Azap çölünde kaldık

 

Tövbe Allahım tövbe

Aman Allahım tövbe

 

Hem isyankar nefsimle

Cümle can dosdlar ile

Geldik huzuru Aline

 

Aman Allahım tevbe

Tevbe Allahım tevbe

 

Sen bizi affetmezsen

Resulle Şefaat kılmazsan

Ehlibeyde vardırmazsan

 

Vay halimize elaman

Aman allahım tevbe

Gaflette hatamız çoktur

Hem isyanlarımız çoktur

Senin lütfu ihsanın boldur

 

Aman Allahım aman

Tevbe Allahım tevbe

 

Cümle Nebiler için

Hem Ermiş pirler için

Binbir adın hakkı için

Bağışla dosdlarla bizi

 

Aman Allahım Aman

Tevbe Allahım tevbe

 

Kuluz her dem şaşarız

Nefsimize uyar azarız

Geldik Huzuruna ağlarız

 

Tevbe Allahım Tevbe

Aman Allahım aman

 

Cümle mevcudat ile

Gafletteyiz gaflette

Düşdük biz hem bile bile

 

Aman Allahım tevbe

Tevbe Allahim tevbe

 

Hem Rahman hem rahimsin

Her şeye mukdedirsin

Ol Habibde Mahbubsun

 

Bağışla ol Habib için

Aman Allahım aman

 

Nebioğlu mücrim nefsiyle

Cümle mevcudadın sesiyle

Evladı ayel Dosd canlar ile

 

Yüce Huzuruna geldik

Aman Allahım aman

Aman Allahım el aman

 

Bizler dille söyleriz

Aciziz lütfun bekleriz

Göz yaşları dökeriz

 

Aman Allahım aman

Elaman elaman elaman

 

 

 

CANIM SULTANIM

 

Sultanın yolları Aşkla doludur

Aşık maşuk hasretiyle yanıkdır

Cümle azalar buna tanıkdır

 

Canım Sultanım varsam sana

Yüzüm gözüm sürsem sana

Aşk ile secdeler kılsam sana

 

Sensin Maşukum hemde Matlubum

Sen Mevlamsın bense aciz bir kulun

İsteriz sana varsın dosdlarla yolum

 

Canım Sultanım varsam sana

Yüzüm gözüm sürsem sana

Aşk ile secdeler kılsam sana

 

ildimki evvel ahir senmişsin

Ol derlerimizin sen tabibisin

Özümden özüme sen tanıksın

 

Canım Sultanım varsam sana

Yüzüm gözüm sürsem sana

Aşk ile secdeler kılsam sana

 

Cümle dinlerin kıblegahısın

Cümle Gönüllerde kutlu varlıksın

Cümle canlarda hemde Cananımsın

 

Canım Sultanım varsam sana

Yüzüm gözüm sürsem sana

Aşk ile secdeler kılsam sana

 

Cümle yollar sana çıkar

Cümle gönüller hep sana akar

Senin aşkın bizleri yakar

 

Canım Sultanım varsam sana

Yüzüm gözüm sürsem sana

Aşk ile secdeler kılsam sana

 

Nebioğlu seni senden ister

Bunca ayrılık nolursun yeter

Dosdlarla gel demeni bekler

 

Canım Sultanım varsam sana

Yüzüm gözüm sürsem sana

Aşk ile secdeler kılsam sana

 

 

 

ERDİK ELHAMDÜLİLLAH

 

Lokma ilahisi

 

Biz hak Muhammediyiz

Cümle pirler bendesi

Allah zikriyle daim

Olduk elhamdülillah

 

Can Allah Habibullah

Hatice Fatima zehra

Ali Şah Hüccetullah

Hasan Hüseyin Müşteba

 

Lokmalar Hak lokması

Aşk olsun ey Yarenler

Sofralar Dosd sofrası

Erdik elhamdülillah

 

Can Allah Habibullah

Hatice Fatima zehra

Ali Şah Hüccetullah

Hasan Hüseyin Müşteba

 

Yedirenlere delil

Yiyenlere Aşk olsun

Hak berekatın kılsın

Şükür elhamdülillah

 

Can Allah Habibullah

Hatice Fatima zehra

Ali Şah Hüccetullah

Hasan Hüseyin Müşteba

 

Yiyen yedirenlerle

Hizmed eden canlarla

Olan olmayan Dosdlarla

Diyelim elhamdülillah

 

Can Allah Habibullah

Hatice Fatima zehra

Ali Şah Hüccetullah

Hasan Hüseyin Müşteba

 

Artsın hiç eksilmesin

Taşsın hiç dökülmesin

Hiç israf edilmesin

Yiyelim elhamdülillah

 

Can Allah Habibullah

Hatice Fatima zehra

Ali Şah Hüccetullah

Hasan Hüseyin Müşteba

 

Hak Muhammed Aliyle

Erenler himmetiyle

Geldik Dosdlarla deme

Şükür elhamdülillah

 

Can Allah Habibullah

Hatice Fatima zehra

Ali Şah Hüccetullah

Hasan Hüseyin Müşteba

 

Zahir batın sofraya

İkrar verdik doslarla

Dönmeyiz demden asla

Şükür elhamdülillah

 

Can Allah Habibullah

Hatice Fatima zehra

Ali Şah Hüccetullah

Hasan Hüseyin Müşteba

 

Haydeyin canlar Aşk ile

Hizmed edelim yine

Nebioğlu dosdlarla ceme

Girdik elhamdülillah

 

Can Allah Habibullah

Hatice Fatima zehra

Ali Şah Hüccetullah

Hasan Hüseyin Müşteba

 

 

 

GELİN BİSMİLLAH DİYELİM

 

Evvel Ahir her şey cem olnur onunla

Gelin canlar sözle değil Özlen bismillah diyelim

Kelamıylada söylemek hoş güzel amma

Gelin canlar özde bismillah diyelim

 

Rahman ve Rahim olan Adıyla deyib

Gerçekde deruni manasına yetib

Esirgeyib hemde hoş görüb bağışlayıb

Gelin canlar özde bismillah diyelim

 

Korumayıb affedmeyib itikakıverirsek

Bağışlamayıb eksik kusur görürsek

Neye yarar herdem dille bismillah dersek

Gelin canlar özde bismillah diyelim

 

İnsanız gelin Hak aşkına örtücü olalım

Hakkımızdanda gerekirse feragat kılalım

Kınanacaksa gelin nefislerimizi kınayalım

Gelin canlar özde bismillah diyelim

 

Suçluyum suçlu bulduğum için

Nakıs benim eksik gördüğüm için

Çıplak benik kusurlar örtmediğim için

Gelin canlar özde bismillah diyelim

 

Rahman ve Rahim sırrına ernler ile

Cümle mevcüdatı Hak bir bilenler ile

BA altndaki sahibel nokda Şiriyezdan ile

Kızıl nebioğlu sende gel özde bismillah diyelim

 

 

 

DOSD DOSD DAN GAYRI BİLMEZEM

 

Şahı Merdan aşıkları

Ikrarlı Hak yolundayız

Tevelladır ilk nutkumuz

Teberradan da kalmayız

 

Cümle alem kul dur ona

Nice canlar berdar uğruna

Hak niyazlar kabul ola

Gayrı ateşe yanmayız

 

Ehlibeyd in nurlu sesi

Diri kılar Hak nefesi

Gönüllerin tesellisi

Gayrı teselli bilmayiz

 

O dur mizan o dur sırad

İndir başın eşiğe yat

Aşk yolunda varlığın at

Şah dan gayrı var bilmeyiz

 

İkrar Hak Muhammed Ali

Tevelladır Ehlibeydi

Teberra adı değmezi

Nesli narı zikretmeyiz

 

Oniki İmamın izine

Mahsumu paki nesline

Piranı ehlibeyd ine

Beli dedik La demeyiz

 

Neslim Şahın neslindendir

Kerbelanın sesindendir

Zeynel Aba nefesindendir

Gayrı nefes alıb vermeyiz

 

Aşkım aşık bilmem meseb

Muhammed Aliden Neseb

Evrende varlığa sebeb

İNSAN dır gayrı bilmezem

 

Muhammed Nebioğlu kalk

İnsan lığa tevhidlen bak

Dosd gönlüne durma sen ak

Dosd Dosd dan gayrı bilmezem

 

 

 

SENİN İÇİN GELDİM

 

Karanlığa ışık mazluma yoldaş olmayaya

Sertacı yare ehli gönüle sırdaş olmaya

Kanayan yaraya melhem olmaya

Duy kabul eyle ey can senin için geldim dünyaya

 

La mekan ilinden göç eyleyib de geldik

Fedayı cen olmak için bu deme yettik

Cümle alemin varlığın özünde bittik

Yaratılmış her zerre için geldik dünyaya

 

İyi kötü güzel çirkin hesabın bilmeyiz

Azı çokdan varı yokdan ayrıt etmeyiz

Bin cana diyed rehber olmadan canı vermeyiz

Sen için senin için ey canıcanan geldim dünyaya

 

Gözler Hak Muhammed Ali den gayrı göremez

Dillerde dosd sevdasından gayrı terennüm bilmez

Din meseb ırklar kanayan yarayı dindirmez

Cümlesini yek vücuda birlemeye geldik dünyaya

 

Hak Muhammed Ali birdir faili mutlak

Dem İsa Musa Cumle mevcud sıfatı Hak

Zevk eyleyib geçibde vücudullaha bak

Mansurleyin Enel Hak demeye geldim dünyaya

 

Halile nemrudu isyankar gibi gösterib

İshak İsmail gibi nicelerini kurban gibi tığlatıb

Nice putları Gönül Kabesinden attırıb

Halilullah sofrasına mihman olmaya geldim dünyaya

 

Sanki gayrıymış Hak Musadan

Konuşturduk durduk sineyi tecelladan

Sesler verdirdk bastığı toprak ile boğadan

Nefsi firavunları Erler nilinde yumaya geldim dünyaya

 

Nice nefislere nice canları kefaret kılb

Ol Mesih için Yahya görünüb başımı verib

Erinni hitabıyla bihaylı cilveler edib

Ruhul Kudüsün sırrını ifşaya geldi dünyaya

 

Bir bin milyonlar yetmez bizi saymaya

Nice milyar senelerdir gelib gideriz biz bu dünyaya

Hak dır bu sözümüz idrak eyle ayrı düşmaz Hüdaya

Nice miracı mübinler zevkini yaşamaya geldik dünyaya

 

İlkim çamurdan adem değil ki sonum Muhammed olsun

Bilib kabullendiğin dil bu ise sana mübarek olsun

Avazım Hak duy heran bir şandayım haberin olsun

Ruhunda Aşkın atomunu patlatmaya geldim dünyaya

 

Gel bu Hak sözümüze Gnülden kulak ver dinle

Sorulacak bir tek soru var Ben seninleyken sen kiminle

Gel ey Kızıl dede sende vuslat şarkımızı söyle

Ben İnsanım evrene sevmeye sevilmeye geldim dünyaya

 

Muhammed Nebioğlu bir neydi üfledi Hak

Sözler yerli yerinde sahibi Sahibel Mutlak

Allah ziri daim dir alemde tek olan Hak

Her zerreyle sevgimle bütünleşmeye geldim dünyaya

 

19 – 04 – 199

 

 

 

SİZDEN SİZE SEFA GELDİNİZ

 

Yine mihman geldi gönlüm şad oldu

Dosdlar sizler bize sefa geldiniz

Canlar yadsa iken gönüller şad oldu

 

Dosdlar sizden size sefa geldiniz

Aşk muhabbed ile zevk getirdiniz

 

Mihman bizde Hızır kerem kanıdır

Dosd sofraya gelen Ali Şahım dır

Gönülümüz sizlerle cennet bağıdır

 

Dosdlar sizden size sefa geldiniz

Aşk muhabbed ile zevk getirdiniz

 

Eşiğe baş koysak mihmanlar bassa

Fakirhanelerimiz Dosdlarla dolsa

Sultan lütfeylese hep canlar gelse

 

Dosdlar sizden size sefa geldiniz

Aşk muhabbed ile zevk getirdiniz

 

Görünce sizleri doldu can gözler

Mahsun iken şad oldu diller

Hızır hazır ile doldu Gönüller

 

Dosdlar sizden size sefa geldiniz

Aşk muhabbed ile zevk getirdiniz

 

Hizmed eksik olursa lütfen affola

Muhammed Alı yle noksanlar dola

Ehlibeyd i Resul Aşkı cem ola

 

Dosdlar sizden size sefa geldiniz

Aşk muhabbed ile zevk getirdiniz

 

Ya Sahib lütfeyle eksk olmasın

Sofrayi Alimiz yetim kalmasın

Üçler Beşler Aşkıyla bereked kılsın

 

Dosdlar sizden size sefa geldiniz

Aşk muhabbed ile zevk getirdiniz

 

Nebioğlu garibim niyazım budur

Lütfeyle sultanım Aşkınla doldur

Sakahum hamrını dosdlarla kandır

 

Dosdlar sizden size sefa geldiniz

Aşk muhabbed ile zevk getirdiniz

 

Dosdlar sizden size sefa geldiniz

Neşeler saçtınız zevk getirdiniz

 

 

 

BİZ ŞAHA SÖZ VERDİK

 

Biz Şaha söz verdik ikrardan dönmeyiz

Cümle dosdlar ile deryana kim gelir

Ne dünya neukba sevdası yok canda

Dertlere giriftarız dert çekmeye kim gelir

 

Hu Allah hu Allah Muhammed Habibullah

Hu Allah hu Allah Ali şahım eyvallah

Hu Allah hu Allah Ehlibeyte can feda

 

Ne Kudüs ne Kabeetmeyiz taşa secde

Dosd cemali Kabe tavafa kim gelir

Sultanım mekanı bulandır kulları

Aşk hizmet yolları hizmete kim gelir

 

Hu Allah hu Allah Muhammed Habibullah

Hu Allah hu Allah Ali şahım eyvallah

Hu Allah hu Allah Ehlibeyte can feda

 

Furkan Dosd Gönlünde şeriat eğninde

Muhabbet Hak diyenle niyaza kim gelir

Sultandır Meyhanem sakimdir dem be dem

Aşk ile nuş ederem dem çekmeye kim gelir

 

Hu Allah hu Allah Muhammed Habibullah

Hu Allah hu Allah Ali şahım eyvallah

Hu Allah hu Allah Ehlibeyte can feda

 

İçenler mest olur Dosdu Gönlünde bulur

Görenler sultan olur yokluğa kim gelir

Verelimcanı malı bulalım Sultanı

Hayal olan ukbayı geçmeye kim gelir

 

Hu Allah hu Allah Muhammed Habibullah

Hu Allah hu Allah Ali şahım eyvallah

Hu Allah hu Allah Ehlibeyte can feda

 

Şahım der ölen hayvan bakı olandır Sultan

Böyle kılmış yaradan uymaya kim gelir

Sultan ölmez baki gelsen de gör Hakkı

Dosd için dü cihana vermeye kim gelir

 

Hu Allah hu Allah Muhammed Habibullah

Hu Allah hu Allah Ali şahım eyvallah

Hu Allah hu Allah Ehlibeyte can feda

 

Sultan öldü demeyin namazımı kılmayın

Telkin hiç verdirmeyin yutmaya kim gelir

İşte biz hep böyleyiz dünya cennet neyleriz

Herşeye gülüb geçerizeyvallaha kim gelir

 

Hu Allah hu Allah Muhammed Habibullah

Hu Allah hu Allah Ali şahım eyvallah

Hu Allah hu Allah Ehlibeyte can feda

 

Bunu söyleyen Hakdır Aşk hizmet mutlaktır

Muhammed Nebioğlu candır uymaya kim gelir

 

Hu Allah hu Allah Muhammed Habibullah

Hu Allah hu Allah Ali şahım eyvallah

Hu Allah hu Allah Ehlibeyte can feda

 

Münih – Almanya

 

 

 

SULTAN NEVRUZ

 

Şahım cenabu Ali doğdu bu

Gönüller şad olsun

Cihan Aşk ile semaha durdu

Uyan ey can haberin olsun

 

Hak niyazlar kabul olur

Aç Gönlünü Aşk ile dolsun

Sultan Nevruzdur bugün

Bayramınız mübarek olsun

 

Şahı merdan şiri Yezdan

Mürtezayı Haydar Ali sultan

Alemlere hüccetül burhan

Şahım Ali doğdu bugün

 

Ol kabetullahda tekdir doğan

İlk Resul un kucağına konan

İlk Habib in sedası duyan

Şahım Ali Haydar doğdu bugün

 

Şahı Haydar derler namına

Kızıl Nebioğlu kurban olsun yoluna

Canlılık kattı mahlukatı mevcüdata

Nevruzu Sultandır Şahım doğdu bugün.

 

 

 

ŞAHI ALİM DOĞDU BU GÜN

 

Adı Ali sahibel zülfükar olan

Şahı geda doğdu bu gün

Namı Haydar nice namlara nişan

Olan Şahı Alim doğdu bu gün

 

Ben kimin mevlası isem

Ali de onun mevlasıdır denen

Lahmike Lahmin demmike demmi

Hitabıyla bir gömlekde görünen

 

Edrikni denib çağırılan

Meded Mürvedle sığınınan

Kuranda sırda okunan

Şahı Alim doğdu bu gün

 

Habib Mahbub olub da okunan

Gönüllerde her dilde tek söylenen

Kızıl Nebioğlu nun Aşkı hüceati

Şahıgedem canan Ali Şah doğdu bu gün

 

Merhaba ya hayrul veled

Merhaba ya Nurul Hak

Merhaba ya İhsanül Hüda

Merhaba ya Aliyel Mürteza

Merhaba ya Şahı Geda

Merhaba ya Natikel Kuran

Merhaba ya Şiri Yezdan

Merhaba ya ceddi ya Sultan

 

 

 

CANIM SULTANIM EFENDİM

 

Canım sultanım efendim

Gönlümün fermanısın sen

Dertlerimin dermanı

Aşkımın bürhanısın sen

 

Sensiz alem boştur bana

Merhamed eyle gel bana

Kul olmuşuz bak kapında

Bağışla bizleri dosdlarla

 

Yanar dönerim aşkınla

Kül olmşum ataşınla

Daldır bizi umanına

Özlemim hasretimsin sen

 

Sensin benim kıblegahım

Niyazımsın secdegahım

Seherlerde ahu zarım

Feryadım muradımsın sen

 

Can dosdlar hep seni ister

Gönül vuslatını özler

Bitmez tükenmez dosd sözler

Okunacak kitab sensin

 

Harflerinle dizilirim

Hece hece bölünürüm

Nebioğlu okunurum

Okuyan okutan sensin

 

Harflerinle dizilirim

Hece hece bölünürüm

Nebioğlu söylenirim

Söyleyen söyleten sensin

 

 

 

CAN KURBAN

 

Hakka yakin olmak imiş kurbiyetin manası

Öyle buyurmuş Dosd alemlerin Mustafası

Kurban olmak Hak Dosd sırrındadır manası

Can kurban Dosd bayramınız mübarek olsun

 

Dosd Gönül kabedir tavaflar edilesi

Haccül ekberdir cemali yar görülesi

Vuslatı Rahman ile olur can iydi ekberi

Koçlar değil canlarkrban imiş gerçeği

 

Nebioğlu yum geldim Ehlibeyd dosd otağında

Şahım Ali gibi girmişim dosd Hak yatağına

Binlerce can kurban olsun dosd vuslatına

Yar ile hemdemiz Bayramınız mübarek olsun

 

Gönülde yari bulana Dosd ile Dosd olanas

Onunla vuslat kılana Hergün bayram

Bayramınız mübarek olsun vesselam.

 

 

 

BANA ÖLÜMÜ SEVDİTTİRDİNİZ

 

Bende herkes gibi Mutlu yaşam için

Gelmiştim şu Garip dünya ya

Bebekliğimi çocukluğumu gençliğimi

Nedense hiç yaşıyamamışım

 

Her acı sarsıntıda Geçer düzelir

Yerine oturur ümidi bağlamış beni

Geleceğin mutluluk ümidiyle dolanıp

Hayeller kurub bekleyib durmuşum

 

Evlilikte keramet var dediler atıldık

Darmadağın oldu hayellerim

Her Geçen Gün bir bir yok oluyordu

Vazgeçilmez inanç ve emellerim

 

Cehennemi aratır olmuştu artık

Geçen her anım ve günlerim

Meyveye dönüşen evlilik ağacım

Zehir saçar olmuştu neyleyelim

 

Seygimin hayallerimin umutlarımın yerini

Alıvermişti korkup kaçmak istediğim ölüm

Gitmek yok olmak ölmek değildi aslında

Yaşamak gülmek eylenmek olmuştu bana zulum

 

Anlayacağınız bir garib sevdaya dönüşmüştü

Karma karışık olan yaşamaksa hayad öyküm

Şimdi inandıklarım güvendiklerim evlatlarımdan

Bana tek kalan hatıra sevdirtilen ölüm

 

Galiba hayad böyle sana yaklaşır

Hızla isyan acı ile giderek

Her an her dem hayata yaşama herşeye

Bir an evvel sona erdirmeyi göçmeyi isteyerek

 

Galiba kural bu hayad böylesona yaklaşıyor

Hiç durmadan hızla isyan acı ile giderek

Her an herdem şu yalan olan yaşama

Artık son vermeyi göçmeyi istiyerek

 

İşte böyel bitiyor derdemezüç günlük

Güzelim yaşam öyküsü acı acı inleyerek

Siz sağolun a canlar vefasız dostlar

Hayırsız evlatlar bana o ölümü sevdirttiniz

 

Şimdi gidecek sığınacak koruyacak

Yerim yurdum kalmadı hani nerdesiniz

Hatıralar içimde acı bir volkana dönüştü

Beni yok edmekse muradınız vakit yakın bilesiniz

 

Ben gidersem düğün dernekler kurarsınız

İstediğiniz gibi kendi bildiğinizce yaşarsınız

Heyhad ey dünyaperestler yaşama gücünü alıp

Bravo ey dünde kalanlar bana ölüü sevdirttiniz

 

Hala fark etmediniz Hayal bulutları üzerinde

Sürüyor rüyalar gibi yok olası yaşamınız

Gece gündüz demeden boşuna yatıp kalkıp

Nedense boş şeylerle uğraştınız

 

Uyanınca tatlı rüyalardan kalan

Acı ve hüsranlar olacaktır bilesiniz

Her gün nice binlerce kez bin ölümlerle

Yüzleştirip bana ölümü sevdirttiniz

 

Elma elden su gölden yalanlarla yaşayıb

Bildiğinizgibi han vurun harman savurun

Kartlar,telefonlar,arabalar,süslerle

Yarınları düşünmeden yollara koyulun

 

Birgün fırsat bulursanız oturub

Vicdanınızla baş başa kalıb düşününüz

Ben size neler verdim sizler için neler yaptım

Oysa ne acıki sizler bana ölümü sevdirttiniz

 

Özleştiğim merhametimi sevgimi duygularımı

Bir türlü yok sayıb da boşayıb gidemedim

Eş dosd evladıayal derdimendiyle bir kez olsun

Ne yazıkki huzurda kendimi tutamadım

 

Her şeyden geçib kendim için kendimce

Yaşamayı bir türlü istemeyi bilemedim

Sizler sağolun a canlar umduklarınızı bulun

Banaysa tek hatıra kahrolası ölümü sevdirttiniz

 

Ey ölüm hayde çık artık kalmadı mecalim

Bak buradayım ben sen neredesin

Kızıl Nebioğlu der kallaş nankör bigane

Vefasızlarla hayat sürülmez bilesiniz

 

Çok bekliyorsanız merak etmeyin

Pek yakında eserinizi ektiğinizi görüb biçeceksiniz

Ben size canımı özümü her şeyimi verdim

Siz bana ölümü sevdirttiniz

 

Bana sevdirttiğiniz vazgeçilmez son

Olan ölüm ile biliştik şimdi iç içeyiz

Son hamlesinde yine size bağlı haydeyin

Ne zaman yapacaksınız diye beklemekteyim

 

Çok şükür Şah evladı Kızıl dedeyim size gülerim

Ben zaten naçar gelmişim Garib giderim

Sizler sağolun ben daha nice candan geçerim

Ben size hayat verdim siz nefesimi kesib bana ölümü sevdirttiniz

 

 

 

DOSDLUK ŞEMSİMİZ SEBAHADDİN SULTAN

 

Bir Dosdluk güneşisin sen

Dosdluk yolumuzu aydınlatan

Bir dosdluk ateşisin sen

İçimizi gönlümüzü ısıtan

 

Dosdluğun Ruhusun sen

Hayad veren yaşama neden olan

Gönülsün sen nefessin sen

Hayadsın kuvvetsin sen

 

Sen bende her şeysin

Sebeblerin sebebisin sen

Gözüm sözüm özüm özlemim

Hasretim derd ortağımsın sen

 

Kaç kişiye nasib sen gibi dosd

Kaç peygember gördü sen gibisini

Kaç pir otağında sen gibi açtı çiçek

Kaç sırrın sırdaşı oldu sen gibi

 

Bu meydanlar kaç er kaç fedayı can gördü

Sen gibi ey can ey sevgili

Senin gibi kıbkızıl senin gibi ahdine sadık

Bi şek vefakar dosd sen sen gibi

 

Görsünler sen bende neymişsin

Kaybettiğimin neymiş değeri

Ne bir sarraf ne de bir beşer

Akılla ölçüb biçemez bendeki seni

 

Ana baba evladı ayal mal mülk

Hepisi kaybedilmiş birer birer

Ama seni kaybetmek bedenini sırlamak

Ne zormuş ne acıymış meğer

 

Hayde sen uğurlandın la mekana

Sırlandın ey can Dosd gönüllerine

Teslim edildin Ehlibeydi Resul

Muhabbet sofrasına beka zevkine

 

Ey Dosd Ey Dayanağım

Ulu çınarım Aşkım muhabbetim

Küfrü imanım var ile yokluğumla

Olduğum gibi kabullenenim

 

Şimdi beni kimlere bırakıb gittin

Ey gönlümün şeyda bülbülü

Kimlere teslim ettin beni

Kimlerle paylaşacağım Ehlibeyd zevkini

 

Ol sevgili Resulun ölümünü bekleyen

Kılıç Müslümanlarla mı süfyanilerle mi muaviyecilerle mi

Çaryarı Ehlibeydin dışında bilenlerle mi

Ya Ali diyen gizli yezitlerle mi

 

Yoksa Pir sultanlara Nesimi Mansurlara

Dosd görünüb onları aşan Nesi zalimlerle mi

Dosd görünüb katlime ferman kılanlarla mı

Vefasız gallaş nankör dönek iki yüzlülerle mi

 

Miratı dosdumun sırlanışı acısı şoku

İçindeyim ey canlar ey yarenler

Yoksa bilmez miyim üç beş canımın

Gönülden varlığını acılarımı paylaştığını

 

Zaten yıkılmakta olan bedenimi

Siz canlara dayadım da ancak ayaktayım

Tek tesellimiz sizlerde can dosdu

Yaşamakta sizlerle nefes almaktayım

 

Mahbubun Habibi Aşığın Maşuğu

Sevenin sevileni Dosdum idi giden

Mevlananın Şebiaruzu gibi

Resulün miracında seyraneyleyen

 

O da eyledi son miracını bıraktı beni size

Kırdı belimizi büktü kolumuzu

Gelin canlar ebediyen yaşatalım

Yaşadıkça bu alemde Dosdlarımızı

 

Gönüller sultanı Sebahaddin Dosd

Şebuaruzun mübarek olsun

Kızıl dede Nebioğlu yaşadıkça

Her dem her nefes canı malı Dosdlara feda olsun

 

Hiçbir şey ilen kıyaslayamadığım Gönül yarim

Sebahaddin Dosd beka alemine irtialinde seher vakti

kaleme kelam olarak vücud bulan nutku Hak dır bilene

duyana görene köre ne…

 

 

 

SENİ DE BENİ DE ALLAH YARATMIŞ

 

Seni de beni de Allah yarattı

Irklar meşeb meşreblerden geçelim

Dü alemi cemaliyle bezetmiş

 

Şekil semallerden gelin geçelim

Hak kı bir eyleyib de zevke erelim

 

Sakallı sakalsız giyinik üryan

Dinli dinsiz cümle Allah a ayan

Hepimizin sahibidir ol sultan

 

Şu kubbe altında bir can olalım

Gelin canlar dosd evine varalım

 

Rengim kıbkızıldır kızıl olayım

Yaradanın Aşk oduna yanayım

Açılsın kapılar cemal görelim

 

Sunulan badeden gel can içelim

Sermest olub vuslatına erelim

 

Bitmez tükenmez şu dünyanın derdi

Kim umduğuna kim Dosd Hakka erdi

Ağlayan ağladı gülenler güldü

 

Gelin dosd ile dosd olub da geçelim

İkilikten geçib Hakkı görelim

 

Yüzüne gülene aldanıb kanma

Sırtını namerde yaslayıb durma

Her grüneni sen insandır sanma

 

Gel gör şehrine seyran edelim

Hakikat şehrine cevlan edelim

 

Kavgaya riyaya benliğe samba

İnsan klılmış Hüda elden bırakma

Diller Hak söylesin gayrıya bakma

 

İnsan mahzarı Adem Hak diyelim

Hak kın cemalini Dosd da görelim

 

Aşığım maşuğumun ben kölesi

Ölürsem Hak Dosd yolunda ölesi

Bahdım Hak MuhammedŞahdan gülesi

 

Gayrı sevdalardan gelin geçelim

Aşkın şarabını Dosdlarla içelim

 

Kızıl sultan dü cihandan geçmişem

Dosd lebinden hamrı zevkle içmişem

Dosdu Hak bilib insanda görmüşem

Nebioğlu sermestim ŞAH diyerim

Dosda gelib dosd olub Dosda giderim

 

 

 

HAK MUHAMMET ALİ AŞKIMIZ VARDIR

BİZİ BİZ EDEN DOSDLARIMI

 

Gücü yetmez bize şu bet dünyanın

Gücümüze güç katan şahımız vardır

Bilmeyiz gayri dostgönül sevdası

Hak Muhammet aliaşkımız vardır

 

Bence şese bağlı değil başımız

Hak Muhammet ali dir avazımız

Ehlibeyt niyazı çalar sazımız

Hatice Fatima anamız vardır

 

Fetva takva ile eyleyen karen

Zeynel abidine vermişiz ikrar

Muhammed Bakırla olmuşuz berdar

Caferi sadıkla meşlebimiz vardır

 

Cennet cehennem hurilerden geçtik

Musa Kazım Ali Rıza yı seçtik

Muhammed Takiyle seyrana yettik

Ali Naki Hasan Askeri miz vardır

 

Kıyamet hesabın asla yapmayız

Muhammed Mehdi den uzak durmayız

Sahibel zaman dan hiç ayrılmayız

Hacı Bektaş Pir Sultan larımız vardır

 

Din diyanet şöhret hepsi nafile

Şems Mevlana Niyaziyle dosda deme

Yunus Mansur Nesimilerle ceme

Cümle Pirler ile Niyazımız vardır

 

Arabça Farsça okumak bilmeyiz

Din millet ırkları ayırt etmeyiz

Bildiğim dil Tüerkçedir vaz geçmeyiz

Her dilden anlayan Ulu muz vardır

 

Kızılbaş Muhammed söyler aşkından

Çıkmayız asla Dosd Şah Gönlünden

Nebioğlu naçar ne gelir elden

Bizi biz eden dosdlarımız vardır

Bizi yüce kılan dosdlarımız vardır

 

 

 

KIRMIZILAR GİYERİZ

 

Biz kırmızılar giyeriz

Aşk ile seyran ederiz

Hakkaı insanda birleriz

 

Yoktur bizde şekki güman

Biz Evladı Alideniz

 

Kırmızı özümüzdendir

Aşk muhabbed gönüldendir

Her şey sevende güzeldir

 

Cemalullah kıble bize

Aşk ile secde eyleriz

 

Aşk şerabından içmişiz

Din imanım aşk demişiz

Meseb meşrebden geçmişiz

 

Şeriar gümandır bize

Biz Eylibeyd hadimiyiz

 

Allara bürünmüş Hu yuz

Darı Hüseyin kuluyuz

Bektaşiyiz hak yolumuz

 

Cümle pirler ayan bize

Biz kerbela mazlumuyuz

 

Bizi renkle yargılama

Kızılız diye taşlama

Hak dan ayrıyız sanma

 

Dosdum ayan beyanıyız

Biz kalender Nazeniyiz

 

Cümle renkler onun rengi

Senin Hak benim değil mi

Şahım bunu giymedi mi

 

Biz Kıbkızıl Hüseyniyiz

Aşk deyib cuşa gelmişiz

 

İkrar vermişiz bir dosda

Anlamzsan sen yanaşma

Yanarsın valla yaklaşma

 

Allara nara dönmüşüz

Kerbela rengi giymişiz

 

Kırmızı sevgi Aşk Hay dır

Aşıklar başına tacdır

Allemel esmaya kandır

 

Biz kırmızı mecnunuyuz

Şiri Yezdan ın kuluyuz

 

ÖZÜM AŞK SÖZÜM İNSANDIR

MEKANIM Bİ MEKAN CANDIR

KIZILIM DOSDA KURBANDIR

 

NEBİOĞLU DİLE GELDİM

DEM BU DEMDİR CEM EDERİM

DEM BU DEMDİR DEM ÇEKERİM

 

 

 

AŞIĞA MAŞUK OLUR GÖNLÜMÜZ BİZİM

 

Adımız sanımız sorarsan sofi,

Aşkdır adımız şanımız bizim,

Tarikimiz, mesebimiz, meşrebimiz,

Aşkdır evvel aşkdır ahirimiz bizim.

 

Aşkla doğduk aşkın gönlünde,

Aşk namesi olduk aşık dilinde,

Aşk ile devrederiz aşkın deminde,

Aşığa maşuk olur gönlümüz bizim.

 

Aşkla sevdik ırkı, milleti,rengi,

Aşkla yok eyledik dosd beldeleri,

Aşkla durduralım tüm savaşları,

Savaşımız gönülde aşkladır bizim.

 

Nebi, veli tüm insanlık aşka kul,

Aşkdır kıble, aşkdır secde, aşkdır yol,

Sende gel ey can aslını aşkını bul,

Şanımız, şerefimiz, aşkımızdır bizim.

 

Kızıldeli, aşkın avazın söylerem,

Aşkla yanar, aşkla coşar, aşkla gülerem,

Nebioğlu aşka ancak secde eylerem,

Bayramımız, seyranımız dosd aşk olur bizim.

 

 

 

GİRDE ŞU GÖNLÜME BİR NAZAR EYLE

 

Sevda türküleri çalıp söylerem,

Aşkınla inim inim inlerem,

Dün geldim,bugün belki yarın giderem,

Girde şu gönlüm bir nazar eyle.

 

Bir onunla,bir senle yanıp durdum,

Sevdamın lavınla yanan kül oldum,

İşte sana savur, küllerim sundum,

Savrulan küllerden feryadımı dinle.

 

Hayalmi ederdin böyle bir aşkı,

Daha dur henüz kovanım taşdı,

Nebioğlu, garib bile buna şaşdı,

Yaşadıkça canan buna sen virid eyle.

 

 

 

EVLADI ALIYİZ EHLİBEYDİZ BİZ

 

Sakahum hamrini sununca sultan,

Alıp nuş etmeli, bilmeli Hakdan,

Bu gönülden sunulanı hoşgörür Yezdan,

Gönül meyhanesinin dem kişiyiz biz,

Evladı Aliyiz, Ehlibeytiz biz.

 

Secdemiz, taştan duvarlardan değil,

Selatımız daim dir vakitle değil,

İnat ehli değilsen gel sen de eğil,

Kabedir dosd gönlü, maksad hac değil,

Ehli hak olan bunlara muhtac değil.

 

Kılu kali bırak gel insaf eyle,

Bırak ikiliği, gel secdeyi hak eyle,

El ne derse desin, sen dosd ile söyle,

Dü cihanda matlub dosd dur da belle,

Natıkal kuran ne derse sen onu belle.

 

Söyleriz biz hakdan değiliz dünya kar,

Sadrimiz geniştir ey can değiliz din dar,

Çok açık uryanız korur bizi ol settar,

Ol hüdanın açık yakın beyanıyız biz,

Gezilib görülen dosd ayinesiyiz biz.

 

Kızıl Nebioğlu daim onlayım,

Hak Muhammed Ali yoluna aşinayım,

Kalender meşrebim, sarhoşum, divandayım,

Gönül meyhanesinin saki bendesiyiz biz,

Dem çekip, dem süren aşığı sadıklarız biz.

 

 

 

NEBİOĞLU DOSDA HASREDDİR GÖNÜL

 

Hidayeti ilahiye kahrının lütfüdur an be an,

Alem gözlerimden alıp, gül aşan pınardır can,

Sonsuzluğun batımında belki ebedi kavuşma,

Rabbiyetle perçinleşmiş hasretle doludur gönül,

Essede kuzey rüzgarları batmadan yüklensek aşkı,

Tutsaklığımız perçinleşiverir, yeşillenip, meyveleşir gönül.

 

Dolu dizgin savrularak, sızıp yaralım ufukları,

Ok gibi fırlayalım aşalım hasret dolu yolları,

La mekanın bağrından kopup bekleşen özlem dolu kolları,

Uluhiyet demiylen kavuşup saralım gönül.

 

Anlarımız hep böyledir demadem yaşarız,

Ne zaman nasıl bitecekse bilmem ama şaşarız,

Ilgıt ılgıt, içten içe bir volkan misali yanarız,

Miadımız sonsuzlukla vuslat bulmuş Nebioğlu dosda hasrettir gönül.

 

 

 

12098 kere okunmuştur.

Yorum Ekle

Yazdır

YORUM LİSTESİ

canakkalem 20-02-2010, 12:02:14
Destur Ya Hazreti Pir,


Hamd allah cc. e, selatu selam ahir zaman nebisi hz. mUhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellme,onun temiz soyuna(İmam Ali .as-Fatımatuzzehra validemize,İmam Hasan Ve İmam Hüseyin mucteba hazretlerine ve cümle 12 imamın )ve İmam Muhammed A.F üzerine olsun.
Selatu selam"EŞHEDU ENNA LA İLAHE İLLALLAH VE EŞHEDU ENNE MUHAMMEDERRESULLLAH VE ENNE ALİYYEN VELİYYULLAH VE ENNE ALİYYEN HÜCCETULLAH diyen hakka madde ve manada tabi olan ,GERÇEKTE İMAN İLE EYVALLAH DİYEBİLEN YİĞİTLERİN üzerine olsun.

Okuyup anlayabilen için güzel kelimesinin bile takdir etmek'den aciz olduğu güzel bir divan okudum.
Gönlüm şunu arzu ederki, bu divanı kelime kelime,KIZIL DEDEMİZİN MÜBAREK FEMİNden NUŞ EDELİM.Divan var, hafakanları bastırır, divan var leylaları çoşturur.Divan deryalar içinde yüzdürür.
Deryalar içinde yüzmek isteyen ve hâla nefes alıp verebilme şansı olanlar için, eyvah demeden,gözler görebilme,kulaklar iştebilme,akıllar idrakedebilme lutfuna inşaallah mazhar olur.
Yazan elleri hürmetle öpüyorum.utfedin anlamayabilmek içinde fırsat buyrun.İnşaallah basılımıştır ve tüm ümmeti muhammedin ve ali aba hadimlerinin istifasine sunulmuştur.

Sevgi ve Saygılar Sunuyorum.
Hu sevgili Dedeciğim


 

KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER

n

12/06/2011 - 14:59  

n

01/11/2009

DOSD HAYADDIR DOSD NEFESDİR Bİ KELAM
DOSD AŞK’DIR DOSD KUDRETULLAHDIR VESSELAM

 

YAZARLAR

ÇOK OKUNANLAR

Tasarım
  Tasarım : Networkbil.NET

Ana Sayfa  |   İletisim

@2008 kizildedem.com